Ankara
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, telefonla aradıkları aileyi, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) operasyonu yapacaklarını söyleyerek yardım isteme bahanesiyle dolandıran 2 sanığa 8 yıl 9'ar ay hapis ve 1 milyon 250'şer bin liralık para cezalarını hukuka uygun buldu.
Dairenin kararına göre, 22 Temmuz 2020'de mülteci şahıslar adına kayıtlı telefon hatları üzerinden bir aileyi arayan sanıklar E.Ö. ile F.S, kendilerini polis olarak tanıttı ve yapacakları FETÖ operasyonu kapsamında bilgilerine başvuracaklarını söyledi. Çeteyi çökertmek için yardım istediklerini söyleyen kişiler, bunun için bankada bulunan paraların çekilmesini talep etti.
Bunun üzerine mağdur aileden biri, banka hesabından 38 bin avroyu çekip yanına gelen sanıklardan birine teslim etti. Ertesi gün aynı yöntemle yeniden mağdur aileyi arayan ve para talep eden sanıklar, bu sefer de aileden 24 bin dolar para aldı. Bu sırada ise evde olan mağdur ailenin diğer üyesini arayan sanıklar, operasyon yapılacağı bahanesiyle evde bulunan tüm takı ve altınların eve gelecek kişiye verilmesini istedi. Ardından da eve gelen diğer sanık 12 bilezik, 27 cumhuriyet altını, 5 küçük altın, 4 altın yüzük, 1 baklava desenli altın zincir ve 33 bin lirayı alarak uzaklaştı.
Mağdur ailenin dolandırıldıklarını anlayarak şikayette bulunması üzerine E.Ö. ve F.S. hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçundan kamu davası açıldı. Yapılan yargılama sonucu Yalova 1. Ağır Ceza Mahkemesince sanıklara 8 yıl 9'ar ay hapis ve 1 milyon 250'şer bin lira adli para cezası verildi.
Yerel mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtaya geldi.
Verilen ceza hukuka uygun bulundu
Dosyayı görüşen Yargıtay 11. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı hukuka uygun buldu ve sanık tarafının temyiz istemlerini esastan reddetti.
Dairenin kararında, müşteki ailenin beyanları, tanık anlatımları, arama ve yakalama tutanakları, HTS ve MOBESE kayıtları ile tüm dosya kapsamına göre verilen hükümlerde herhangi bir isabetsizlik görülmediği ifade edildi.
Yapılan yargılamada delillerin hukuka uygun şekilde toplandığı belirtilen kararda, sanık avukatlarınca yapılan temyiz itirazlarının bu nedenle yerinde görülmediği aktarıldı.