Türkiye ve dünyada kayağın efsane ve simge isimlerinden “Dağların delisi” lakaplı Gümüşhaneli Muzaffer Demirhan’ın Zigana Dağında kullandığı yarım asırlık kayak takımı Gümüşkayak Kayak Merkezinde sergileniyor.
Gümüşhane’de 12 yaşında başladığı kayak sporunda 21 yıl aralıksız Türkiye Şampiyonu olan, 119 kez milli formayı giyerek Türk spor tarihinde kırılması zor bir rekora imza atan, kış olimpiyatlarında Türkiye’yi temsil eden, çok sayıda kayakçı yetiştiren Muzaffer Demirhan’ın adının yer aldığı pistin bulunduğu Torul ilçesi sınırlarında 2 bin 100 metre rakımdaki Zigana Gümüşkayak Kayak Merkezinde sergilenen yarım asırlık kayaklar ilgi çekiyor.
Tesisin girişinde bulunan resepsiyon bölümüne zarar görmemesi için sabitlenen 2 metre 13 santimetre uzunluğundaki kayak takımına tesis sahipleri yıllardır gözü gibi bakıyor. 2022 yılında 74 yaşında vefat eden Demirhan’ın kullandığı ve ahşaptan yapılan 2 çift kayak takımı yarım asrı aşan süredir ilk günkü gibi duruyor.
Adı Meydan Larousse’da yayımlanan ilk Türk sporcu olan ve dünyada 4 kış olimpiyatına katılan ender sporculardan birisi olan Demirhan’ın yetiştirdiği çok sayıda kayakçı ile Türkiye’de kayak sporunun gelişmesine büyük katkı sağladığını kaydeden tesis sahibi Mehmet Eroğlu, “Muzaffer Demirhan bu dağlarda ve Türkiye genelinde kayağa gönül vermiş bir abimiz. Bu kayaklar onların yıllar önce kullandığı kayaklar. Bizim çocukluk dönemlerinde denk geldiği için 75-76’lı yıllardan gelmesi gerekir. O kayakları biz burada tarihi eser gibi saklıyoruz. Burada bir anısı olarak dursun diye bağladık ki kırılmasın, çalınmasın” dedi.
Bu kayaklarla Muzaffer Demirhan’ın Uludağ’da ve Türkiye’nin ilk kayak merkezlerinden birisi olan Zigana’da kaydığını ifade eden Eroğlu, “Kayak zaten her yerde yoktu o zamanlar. Dünya yarışlarına falan da katıldı Muzaffer Demirhan. Çocukları da aynı şekilde büyük kayakçılardı. Gümüşhane’de ilk kayak sporcularından ve kayağı Türkiye geneline ilk yayanlardan birisi” diye konuştu.
Tesisteki kayağın çok eski olduğunu ve değişik bir malzemeden yapıldığını dile getiren Eroğlu, “Bu kayağın bugüne gelmesinin bile çok büyük bir önemi var. Bunlarla dağlarda yürüyüş yapılıp öyle kayardılar. Bunların bir özelliği de o. Yeni kayaklara benzemiyor. Yeni kayaklardan hem uzun hem daha da ince ve ahşap. Bu kadar dayanmasının sebebi de özel bir ağaçtan yapılmış olması” ifadelerini kullandı.
