Çiftçiler bu yıl tüm zamanların en yüksek tarımsal girdi maliyetleriyle üretim yapacağını gerekçe gösteren Yılmazkaya, konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisine taşıyarak, Köylünün, çiftçinin, üreticinin; tohumda, gübrede, ilaçta, mazotta artan girdi maliyetleri yüzünden üretemez hale geldiğini vurguladı.
Tarım Destekleri Üreticinin Yüksek Girdi Masraflarının Çok Altında!
Tarım Desteklerinin özellikle böyle sıkıntılı dönemlerde daha fazla arttırılması ve bu konuda üreticilerimizin lehine gerekli düzenlemelerin biran önce hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Yılmazkaya, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi;
“Pandemi sürecinde tarımın kıymeti bir kez daha ortaya çıktı!
Ulusal güvenliğimiz ve ülkenin geleceği açısından tarımın olmazsa olmaz olduğunu bir kez daha gördük!
Çiftçilerimize, üreticimize ne kadar destek verirsek Ülkeye ve millete o kadar geri dönüşü olur.
Köylü, çiftçi, üretici; tohumda, gübrede, ilaçta, mazotta artan girdi maliyetleri yüzünden üretemez hale geldi.
Artan maliyetlerin düşürülmesi, mazot ve gübre desteğinin biran önce artırılması gerek.
Tarım Destekleri ne yazık ki üreticilerimizin yüksek girdi masraflarına yetmiyor.
Tarım Desteklerinin özellikle böyle sıkıntılı dönemlerde daha fazla arttırılması ve bu konuda üreticilerimizin lehine gerekli düzenlemelerin biran önce hayata geçirilmesi gerek” dedi.
Her Yıl Daha Fazla Çiftçi Tarımı Bırakıyor!
“Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, Türkiye'de 2009 yılında 1 milyon 16 bin 692 çiftçi varken, bu sayı 2021'in Haziran ayı itibarıyla 541 bin 346'ya düşmüş” diyen Yılmazkaya, “Türkiye'de çiftçiler bu yıl tüm zamanların en yüksek seviyesini gören tarımsal girdi maliyetleriyle mücadele ederek üretim yapmaya çalışacak. İklim değişikliği ve kuraklığın yanı sıra dövizdeki ani yükselişlerle birlikte artan maliyetlerin altında ezildiklerini söyleyen çiftçilerimiz, her geçen gün daha fazla çiftçinin tarımsal üretimden vazgeçtiğinin altını çiziyor!
Bölgedeki sulama sorunu çözülürse üreticilerimizde gerçek anlamda rahat bir nefes alacak, rekolte de artacaktır.
Fırat Nehri’nin değerlendirilerek sulama sorunun çözümü adına alternatif yol olacağını, Bakanlığın ve ilgili kurumların dikkatine sunuyor, bu konuda gerçekçi adımlar atılmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
