Rasulayn
Terör örgütü YPG/PKK'nın, Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinin karşısındaki Suriye topraklarında yer alan Rasulayn ilçesini Temmuz 2013'te işgal etmesinden en büyük zararı, ilçede yaşayan azınlık Hristiyanlardan Melki kardeşler gördü.
Melki kardeşler, işgalin ardından kız kardeşlerini geride bırakarak Türkiye'ye sığındı.
YPG/PKK'nın zulmünden kaçan kardeşler, Mardin'in Midyat ilçesinde Suriyeli mülteciler için kurulan çadır kampta yaşamaya başladı.
YPG/PKK'lı teröristlerin kız kardeşlerini alıkoyup evlerini gasbetmesi üzerine 56 yaşındaki Naum, Mayıs 2016'da Rasulayn ilçesine geri döndü. Ancak terör örgütü, Naum'u yaklaşık 3 ay alıkoydu.
Rasuayn ilçesinin Ekim 2019'da terörden kurtarılmasının ardından 58 yaşındaki Ziyad Melki de 6 yıl kaldığı Türkiye'den ilçedeki evine döndü.
"Türk kardeşlerimiz bize hep iyi davrandı"
Naum Melki, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Türk kardeşler bizi hoş karşıladı. İlçeye giriş yaptığımız saatten itibaren ne gerekiyorsa yardımcı oldular. AFAD ve Türk Kızılay bize hep yardımcı oldu." dedi.
Türkiye'de yaşayan bazı Hristiyan din adamlarının kendilerini Avrupa'ya gönderme teklifi yaptıklarını söyleyen Melki, "Biz hak ve toprak sahibi olduğumuz için Avrupa'ya çıkmadık. Reddettik. Hep bir gün Rasulayn'a geri dönme hayalini kuruyorduk. Çadır hayatı olsa da Türk kardeşlerimiz bize hep iyi davrandı." diye konuştu.
Naum Melki 17 Ekim 2019'da ABD ile Türkiye’nin arasında imzalanan mutabakattan hemen önce YPG/PKK'lı teröristlerce 43 gün alıkonulduğunu, serbest bırakıldıktan sonra Rasulayn'a döndüğünü söyledi.
İlçenin YPG/PKK'lı teröristlerden temizlenmesinden dolayı büyük mutluluk yaşadığını dile getiren Melki, "Türk ordusu destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) ilçemizi kurtarınca toprağı, beni kurtaran SMO grubunu, kiliseyi ve evimi öptüm." diye konuştu.
TSK ve SMO'nun ilçedeki kiliselere desteği
Melki, TSK'nin ilçedeki bütün kiliselerin bakım ve onarımına büyük öncelik verdiğini, kiliselerinin güvenliği için kameralar taktığını aktardı.
"Türkiye ilçedeki camiler için ne yaptıysa aynısını buradaki kiliseler için de yaptı." ifadesini kullanan Naum Melki, şunları kaydetti:
"TSK, Meryem Mecdeliyye Kilisesi'nin içini ve dışını kameralarla donattı. Martuma Resul Kilisesi'ne ve Ermeni kardeşlerimizin Mar Agob Kilisesi'ne de kamera takma, bakım, onarım ve aydınlatma işlemleri yaptı. SMO'daki kardeşlerimiz de kiliselerin aydınlatılması için bize jeneratörler temin etti."
Melki, Rasulayn ilçesinde diğer toplulukların düğünlerinde nikah şahitlik yaptığını dile getirerek "İlçede diğer etniklerle kardeşçe ve uyum içinde yaşıyoruz. Batı toplumunun sık sık biz Hristiyanların varlığı ile ilgili endişelendiğini duyuyoruz ancak hiçbir zaman onları burada görmedik. Tam tersine ABD'nin desteklediği ve sözde halkların kardeşliğinden bahseden terör örgütü YPG'nin ihlallerini gördük." ifadelerini kullandı.
"Birlikte kardeşçe yaşama" mesajı
Rasulayn Yerel Meclisi üyesi 58 yaşındaki Ziyad Melki de ilçedeki Arap, Çeçen, Türkmen ve diğer bütün etnik ve dini grupların kardeşçe ve uyum içinde bir yaşamlarını sürdürdüklerini söyledi.
TSK ve SMO'nun kiliseleri koruma altına aldığını vurgulayan Melki, "Bir Hristiyan topluluğu üyesi olarak diğer etnikler burada nasıl dini özgürlüklerini akıcı ve engelsiz yaşıyorsa biz de dini vecibelerimizi aynı şekilde yerine getiriyoruz." diye konuştu.
Ziyad Melki, Türkiye ve SMO'ya Rasulayn'ı teröristlerden arındırdığı için teşekkür etti.
"Hristiyan kardeşlere hep özel davrandık"
SMO Rasulayn komutanlarından Muhammed Nura ise Rasulayn'ın güvenli bir ilçe olması için büyük gayret sarf ettiklerini söyledi.
Nura, "Rasulayn ilçesinde çok sayıda farklı etniklerden insan yaşıyor. Sorunlarını çözmek için büyük hassasiyet gösteriyoruz. Hristiyan kardeşlere hep özel davranıyoruz." dedi.