Gündem

Yunan'ın endişesi büyük! Bu ziyaretten sonra gözler Doğu Akdeniz sahasına çevrilecek

Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleşmesi kapsamında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 11 yıl aranın ardından Mısır'a gerçekleştireceği ziyareti uzman isimler Haber7'ye değerlendirdi.

Yunan'ın endişesi büyük! Bu ziyaretten sonra gözler Doğu Akdeniz sahasına çevrilecek
17-03-2023 22:53

   Haber7-Özel

Türkiye son dönemde attığı adımlara bir yenisi daha ekliyor. Uzun süredir ilişkilerin durduğu Mısır'la normalleşme adına yeni bir döneme giriliyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mısırlı mevkidaşı Samih Şukri'nin davetine icabetle 18 Mart'ta Mısır'a resmi bir ziyaret gerçekleştirecek.

Bakanlıktan yapılan bilgilendirmeye göre, Çavuşoğlu ile Şukri görüşmesinde, Türkiye-Mısır ikili ilişkilerinin tüm boyutlarıyla ele alınması, ayrıca bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunulması ön görülüyor.

Bakan Çavuşoğlu, 11 yıl aradan sonra Türkiye'den Mısır'ı ziyaret eden ilk dışişleri bakanı olacak.

Peki Çavuşoğlu'nun Mısırlı mevkidaşıyla görüşmesi ve Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleşmesi Türkiye ve Mısır'a ne gibi katkılar sağlayacak. Konuyu Orta Doğu Araştırmaları Merkezi Başkanı (ORSAM) Prof. Dr. Ahmet Uysal, ORSAM Başkan Yardımcısı İsmail Numan Telci ve ORSAM Uzmanı Oytun Orhan Haber7'ye değerlendirdi. 

TÜRKİYE DEĞİŞEN DÜNYAYA UYUM SAĞLIYOR

Türkiye'nin de yeni duruma hesaplarını yaparak uyum sağladığını belirten ORSAM Başkanı Ahmet Uysal, "Türkiye Arap Baharı’nda haksızdı diyemeyiz, çünkü gerekeni yaptı ve halkların tarafını tuttu ve güçlü bir direnç gösterdi. Yoksa kendisini inkar olurdu. Çok da başarısız bir durum da yok ortada: Suriye, Libya, Karabağ ve Katar'ın ambargosunda Türkiye güçlü olduğunu gösterdi. Buradaki bölge ülkeleri de Türkiye'nin önemli ve güçlü olduğunu anladılar. Türkiye Trump'ın gidişi ve Ukrayna Savaşı'nın ardından yeni duruma uyum sağlayarak bölge ülkelerine yeni açılım süreçleri başlattı." şeklinde konuştu.



Türkiye'nin açılım kapsamında Türkiye'nin İsrail’le birlikte 3 Arap ülkesine el uzattığını söyleyen Uysal, "Burada Türkiye'nin elini en hızlı şekilde tutan BAE oldu.  Suudi Arabistan'da yine Türkiye'nin elini sıktı. Mısır biraz daha tereddüt ediyordu. Belki seçimleri bekliyor, belki de başka hesapları var. Bir de Mısır pazarlığı sever, elini her zaman yüksekten açmaya çalışır. Mısır'da pazarlık kültürü fazladır. Bu yüzden ilişkiler biraz yavaş ilerledi." dedi.

"LİBYA VE SURİYE'YE ORTAK ÇÖZÜM BULUNABİLİR"

Doğu Akdeniz, Libya, Filistin meselesinin tekrar kanadığını ve Mısır'ın bu bölgede etkili olduğunu ifade eden Uysal "Örnek olarak Arap Ligi sürekli olarak Türkiye'yi sınır ötesinde yaptığı operasyonlardan dolayı kınıyordu. Arap Ligi'nin etkisi pek olmasa da Mısır'ın etkisi fazladır, ağırlığı yok ama psikolojik olarak etkisi oluyordu. İlişkiler düzelirse belki Libya ve Suriye'ye ortak çözüm bulunur." açıklamasında bulundu.

Mısır'da şu an ekonominin perişan halde olduğunu belirten Uysal şu şekilde konuştu:

Körfez'den gelen yardımlar kesildi. Ukrayna Savaşı oldu ve bunun getirdiği gıda fiyatlarının artışı var. Gaz ihraç etse de petrol alıyor. O yüzden Mısır'ın da bir açılıma ihtiyacı var.  Bir yandan Etiyopya büyük bir baraj yaparak suyunu depolamaya başladı. Türkiye, Mısır'a bir terslik niyetiyle olmasa da Etiyopya’ya Bayraktarlar verdi. O da burada dengeleri değiştirdi. Etiyopya da Tigray isyanını bastırdı. Mısır Tigray’a 'iç karışıklıkla uğraşınlar barajı dolduramasınlar' düşüncesiyle gizliden destek veriyordu, bu hesap tutmadı. Oradaki yönetim barajı doldurmada dördüncü faza geçiyor. Tabii bunun Mısır'a zarar verip vermeyeceği daha belli değil. Tigray isyanından sonra Sudan'da Mısır'ın yanında durmaktan vazgeçti. Çünkü onlar da baraj yapmak istiyor ve bunu da tarımda kullanmak istiyor. Ukrayna Savaşı sonrası gıdanın önemi arttığı için Sudan da bundan faydalanmak istiyor. Durum böyle olunca Türkiye aslında kasıtlı bir zarar vermek istemese de oradaki hesapları değiştirmiş oldu. O yüzden Mısır birçok dosyada Türkiye'nin dikkat edilmesi gereken bir ülke olduğunu anladı: Libya, Doğu Akdeniz, Filistin Meselesi gibi. Yeni değişen jeopolitik ortamda bölge ülkelerinin iş birliği yapması önem kazanıyor. Dün TDT toplandı. Eğer İslam dünyası ve Arap dünyası bir şekilde toplanırsa burada Müslümanlar karlı çıkacaktır. Mısır bölge dengeleri açısından kritiktir ve Türkiye ile işbirliği her zaman tercih edilir.

SÜREÇ ÖNCEDEN BAŞLADI

ORSAM Başkan Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Numan Telci, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Mısır'a yapacağı ziyareti şöyle yorumladı:

"Türkiye – Mısır ilişkileri tarihsel açıdan köklü siyasi, ekonomik, tarihsel ve sosyo-kültürel temel dayanmaktadır. Son yıllarda iki ülke arasında siyasi ve jeopolitik temeli anlaşmazlıklar yaşansa da ekonomik ve sosyo-kültürel ilişkiler iyi seviyede devam ediyordu. Son iki yılda ise söz konusu anlaşmazlık alanlarıyla ilgili iki ülke ilişkilerinde istikşafi görüşmeler sürdürülüyordu. Son olarak Mısır Dışişleri Bakanı Türkiye’de yaşanan depremin ardından bölgeye bir ziyaret gerçekleştirmiş ve depremin yaralarını sarmak amacıyla insani yardım gönderilmişti. Dolayısıyla söz konusu ziyaret iki ülke arası ilişkilerin mevcut sorunların aşılması bağlamında okunabilir."

NORMALLEŞME HER İKİ ÜLKEYE DE YARAYACAK

Doç. Dr. Telci, iki ülke arasındaki ilişkilerde yumuşamanın olası etkilerini şu ifadelerle anlattı:

"Türkiye ile Mısır arasındaki siyasi ilişkilerde normalleşme Doğu Akdeniz başta olmak üzere Afrika ve Ortadoğu bölgesindeki etkileşimlerde her iki ülkenin kapasitesine katkı sunacaktır. Bu anlamda Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarının yanı sıra Mısır’ın Afrika Boynuzu bağlamındaki etkileşimlerde diplomatik açıdan Türkiye’nin desteğini kazanması konumunu güçlendirecektir. Dolayısıyla normalleşme her iki ülkenin de bölgesel gücünü konsolide edecek hüviyete sahiptir."

Akademisyen İsmail Numan Telci, "Türkiye’nin Mısır’la normalleşmesi Doğu Akdeniz bağlamındaki gelişmelerde Mısır’ın Türkiye ile ortak hareket etme kararlılığına bağlıdır. Örneğin Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki hak gaspına karşı Türkiye’nin tezlerini desteklenmesi gerekmektedir. Bu anlamda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ziyareti sonrası Mısır’ın Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çıkarları bağlamında diğer aktörlere karşı atacağı adımlar takip edilmelidir" dedi.

ŞİMDİ YENİ AŞAMAYA GEÇİLİYOR

Türkiye Mısır yakınlaşmasına ilişkin ORSAM Uzmanı Oytun Orhan ise zaten uzunca bir süredir diyaloğun devam ettiğini ve normalleşme sürecinin hayata geçirildiğini ifade ederek "Son olarak Katar'da gerçekleşen Dünya Kupası sırasında, Katar'ında futbol diplomasisini hayata geçirmesi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Mısır Lideri Sisi arasında bir diyalog gerçekleşmişti. Dolayısıyla kademe kademe normalleşme süreci ilerliyor. Bu sürecin zaten beklenen aşaması iki ülkenin dışişleri bakanları arasında bir görüşmenin gerçekleşmesiydi. Şimdi bu aşamaya geçiyoruz. " dedi.

İŞ BİRLİĞİ DAHA ÖN PLANA ÇIKACAK

Bu normalleşme sürecinin dönemsel bir gelişme olarak okumaması gerektiğini belirten Orhan, "Ortadoğu genelinde bir normalleşme süreci var bölge ülkelerinin kendi aralarında. Aynı zamanda Türkiye'nin de yine siyaseten sorun yaşadığı bazı ülkelerle son yıllarda olumlu yönde adımlar attığı görülüyor. Bu sürecin bir parçası olarak görmek lazım. Bunun bölgesel en büyük etkisi, Arap Baharı'ndan sonra ortaya çıkan istikrarsız ortamın yumuşayacağı, Yemen'de Libya'da Suriye'de siyasi çözüme katkı sağlayacağı yönünde olacaktır. Bu tür siyasi sorunlar yaşayan ülkeler bu tür çatışma ortamlarında bir rekabet içerisine girmişti ancak normalleşme süreci bu gerginliği düşürecektir. Artık iş birliğinin daha fazla ön plana çıkabileceğini söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.

EN ÖNEMLİ BEKLENTİ DOĞU AKDENİZ KONUSUNDA

Orhan, bu görüşmeden sonra karşılıklı yatırımlar ve ticaret konusunda daha yakın işbirliğinin olabileceğini ekleyerek "Libya konusunda en etkili iki ülke Türkiye ve Mısır. Normalleşme sürecinin Libya'da siyasi çözüme varılması konusunda etkili olacağını düşünüyorum." açıklamasında bulundu.

Orhan sözlerini şu şekilde devam ettirdi:

En önemli beklenti Doğu Akdeniz konusunda olacak. Türkiye burada Libya ile olduğu gibi Mısır'la da deniz yetki alanlarının belirlenmesine dair bir anlaşma imzalanmasını istiyor. Mısır'ın bu tarz bir anlaşmayı imzalaması durumunda kendi çıkarları açısından ve Doğu Akdeniz'deki egemenlik alanları açısından daha avantajlı bir konum elde etmesi söz konusu. Siyasi sorunlar nedeniyle Mısır son 10 yılda Yunanistan ve GKRY ile ilişkiler geliştirdi. Bu ülkelerle deniz alanlarına ilişkin anlaşmalar imzaladı. Çok kısa vadede Mısır'ın geçmişteki ilişkilerinden vazgeçmesini beklemek gerçekçi değil. Ama Mısır'ın Türkiye ile de benzer şekilde bir anlaşma imzalaması söz konusu olabilir. Bu durumda da Türkiye'nin Yunanistan'la yaşadığı rekabette eli daha güçlü olacaktır. 

Daha sonraki aşamalarda iki ülkenin devlet başkanlarının görüşmesi de gündeme gelebilir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER