Nar ihracatının önemli merkezlerinden olan Denizli’de, zararlılara karşı mücadelede ilk kez kullanılan akıllı böcekler gıda güvenliğini artırdı. Kimyasal ilaç kullanımı yüzde 70-75 oranında azalan böcekler hem üreticini hem de ihracatçının yüzünü güldürdü. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitki Sağlığı ve Karantina Daire Başkanlığının 2022-2025 yıllarında uygulamaya aldığı “Biber, Turunçgil, Yaprağı Yenen Sebzeler, Nar, Ayva ve Bağda Kalıntı Eylem Planı” kapsamında Denizli İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce 2024 üretim sezonunda “Nar Kalıntı Eylem Planı” projesi uygulamaya konuldu. Bu kapsamda kimyasal mücadeleye alternatif doğa dostu biyolojik mücadelenin üreticilere benimsetilmesi, olumlu sonuçlarının anlatılması ve daha fazla çiftçiye ulaşması adına Pamukkale ilçesine bağlı Kocadere Mahallesi’nde tarla günü düzenlendi. Akıllı böcekle mücadele yapılan tarlada düzenlenen etkinliğe Denizli Tarım ve Orman İl Müdürü V. Şehla Akpınar, İl Müdür Yardımcısı Saffet Üge, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Özkan, Bitki Sağlığı Karantina Daire Başkanlığı Ziraat Mühendisi Hüseyin Akyazı, TriMail Biyolojik Tarım Genel Müdürü Dr. İsmail Atay, Hitaf Agro Genel Müdürü Fatih Tanyıldız, Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Uzmanı Neşe Keskin, tarla sahibi İsa Çelbi, ilçe müdürleri ile teknik personelin yanı sıra davetliler ve üreticiler katıldı.
Narda Kalıntı Eylem Planı kapsamında nar bahçelerinde zarar yapan turunçgil unlu biti zararlısına karşı biyolojik mücadele yöntemlerinden biri olan faydalı böcek uygulaması ile pestisit kalıntısının önlenmesi hedefleniyor. Zararlıyla mücadelede 75 bin adet Cryptolaemus montrouzieri (predatör), 148 bin 500 adet Leptomastix dactylopii (parazioit) faydalı böcek nar bahçelerine salındı. Pamukkale ilçesi Kocadere Mahallesi’nde 2 bahçede ve Koruçuk Mahallesi’nde 1 bahçede olmak üzere toplamda 3 nar bahçesinde, 50 dekar alanda yürütülen proje ile 28 Mayıs 2024 tarihinde ilk böcek salımı yapıldı. Daha sonraki salımlar zararlı/faydalı böcek popülasyona ve iklim koşullarının uygunluğuna göre belirlenen tarihlerde yapılarak son faydalı böcek salımı 24 Ağustos 2024 tarihinde yapıldı. Böylece toplamda 6 salım gerçekleştirildi.
Bitkisel üretimde sürdürülebilirliği sağlamak için kimyasal mücadele yerine biyolojik ve biyoteknik yöntemler kullanılarak hastalık ve zararlılarla mücadele edilmesi, pestisit kalıntısız ürünlerin üretilmesini ve bunların ihracatla ülke ekonomisine katkı sağlamasını mümkün kılacak. Bu yaklaşımlar, insan sağlığına saygılı olmakla beraber, doğaya ve faydalı böceklere zarar vermeden doğal dengeyi koruyacak. Akıllı böcek kullanılan tarla örnek bir çalışmanın yapıldığına işaret eden Prof. Dr. Cem Özkan, gıda güvenliğinin önemine değinerek, yapılan çalışmalarda üreticiye, ihracatçıya ve tüketiciye sağladığı faydalardan bahsetti. Eleştirilere aldırmadan akıllı böcekleri deneyerek bölge çiftçisine örnek olan tarla sahibi İsa Çelebi ise yapılan çalışmadan memnun olduklarını dile getirerek, daha önce sezon boyunca en az 15 defa ilaç attıklarını, bu uygulama ile 2 ye kadar düştüğünün altını çizdi. Tarım ve Orman Bakanlığı olarak biyolojik ve biyoteknik mücadeleyi desteklediklerini, bu mücadeleyle kalıntı probleminin çözülmesi ile üretilen ürünlerin ihracatının daha kolay hale gelmesinin sağlanacağından bahseden Ziraat Mühendisi Hüseyin Akyazı, “Ürünler ne kadar ihracata giderse, sizin kazancınız o kadar artıyor. Bizim amacımız, sizlere daha yüksek kazanç elde ettirmek ve daha sağlıklı ürünleri toplumumuza sunabilmek için çalışıyoruz. Siz bizimle ne kadar iş birliği yaparsanız, ne kadar el ele verirsek, bu konuda o kadar başarılı oluruz. Eğer İl ve İlçe Müdürlüklerimizdeki arkadaşlarımızla sıkı bir temas halinde olursanız, mücadele zamanlarında ilaçları kullanır ve uygun makinelerle çalışırsanız, ürünlerimizde ilaç kalıntısı olmaz. Ancak, yanlış bilgilerle ya da başkalarının yönlendirmesiyle ilaç kullanırsanız, o zaman ürettiğiniz ürünlerde kalıntı çıkabilir. Bu, ihracattan geri dönmenize neden olur ve bu durumda hem sizler, hem ihracatçılar, hem de ülkemiz zarar eder. O yüzden lütfen biyolojik ve biyoteknik mücadeleye önem verelim ve sürekli İl Müdürlüğümüzle irtibat halinde çalışalım" dedi. “15 ilaçlama 2-3’e düştü”
Biyolojik mücadelede hangi tekniklerden yararlanıldığını ve sürecin nasıl işlediğinden bahseden Dr. İsmail Atay da “Mart ve Nisan aylarında, zararlı böceklerin takibi için tuzaklar koyarak popülasyon analizi yaptık. Bu verilere dayanarak, faydalı böceklerin salım dozunu ayarladık ve bir nar bahçesinde biyolojik temelli entegre mücadeleyi yönettik. Normalde zararlı mücadelesinde bir sezonda 15 kez insektisit (böcek öldürücü) kullanılırken, biz 50 dekar nar bahçesinde yalnızca 2-3 kez ilaç kullandık. Bu sayede yaklaşık yüzde 75-80 oranında tarım ilacı kullanımını azaltmış olduk” dedi. “Çiftçimizin biyolojik mücadeleyi benimsemesi gerekiyor”
Biyolojik mücadelenin çiftçilere sağladığı tasarruftan söz eden Genel Müdür Tanyıldızı ise “Ortalama bir sezon boyunca nar bahçelerinde 15 ilaçlama yapıldığı düşünülürse, dekara ortalama 1 litre yakıt kullanımı söz konusudur. 30 dekarda yapılan 15 uygulama ile toplamda 450 litre yakıt tasarrufu sağlanır. Bu hesaplamalarla toplam yakıt tasarrufu yaklaşık 202 bin litreye ulaşır ayrıca, her dekarda ortalama 100 litre su kullanımı göz önüne alındığında, 30 dekar alanda 15 ilaçlama ile toplamda yaklaşık 45 ton su tasarrufu sağlanır. Bu durum, suyun ücretli olması gerçeği ile birleştiğinde, çiftçiler için büyük bir avantaj oluşturur. Üreticiler, hem su hem de yakıt tasarrufu ile maliyetlerini azaltma şansı elde etmektedir. Bütün bu nedenlerden dolayı, çiftçilerin biyolojik mücadele yöntemlerini benimsemesi büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu. “Tarım çok geniş kitleleri ilgilendiren bir yapı"
"Tarladan sofraya çiftlikten çatala gıda güvenliğini ve sürdürülebilirliğini sağlamak için buradayız" diyen İl Müdür V. Şehla Akpınar da projenin üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve üreticilerin işbirliğiyle hayata geçirildiğini söyledi. Projedeki amacın üretim verimliliğini artırmak ve pestisit kullanımını azaltarak ihracat potansiyeli yüksek ürünlerin miktarını artırmak olduğunu vurgulayan Akpınar, “Tarımın tek paydaşı biz değiliz, tarım çok geniş kitleleri ilgilendiren bir yapı. Projeye katkıda bulunan tüm paydaşlara, özel sektörden örnek çiftçilere ve bakanlık ile teknik personeline teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.