ANTALYA, (DHA) - Antalya Ticaret Borsası (ATB), zeytin hasadı öncesinde Zeytin ve Zeytinyağı Sektörel Analiz Toplantısı düzenledi. Antalya Ticaret Borsası Başkan Vekili Halil Bülbül başkanlığında yapılan toplantıya, ATB Yönetim Kurulu Üyesi Ragıp Gök, ATB 4. Meslek Komitesi üyeleri ile sektör paydaşları katıldı.
ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, yeni zeytin sezonunun hayırlı olmasını diledi. Her yıl zeytin hasadı öncesinde sektörel analiz toplantısı düzenleyerek zeytin ve zeytinyağı üretiminde, hasadında ve ticaretinde yaşanan sıkıntıları gündeme aldıklarını ve çözüm önerileri sunduklarını kaydeden Bülbül, toplantı çıktılarının ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla paylaşıldığını belirtti. Antalya'da geçen yıl zeytin üretiminin rekolte ve kalitede çok iyi bir dönem geçirdiğini anımsatan Halil Bülbül, bu yıl zeytinde "yok yılı" olduğunu ifade etti. Antalya'nın zeytinde tarihi geçmişe dayanan derinliğe sahip bir kent olduğuna dikkat çeken Bülbül, “Tek eksiğimiz birlikte hareket etmek. Zeytinimizi katma değerli şekilde nasıl değerlendirebiliriz, buna yoğunlaşmalıyız. Bunun için birlikte hareket etmeliyiz" diye konuştu.
TAĞŞİŞLİ YAĞ TEHLİKESİ
ATB 4. Meslek Komitesi Üyesi Zafer Tan, 2 yıldır zeytinde var yılı olduğunu belirtirken, “Bu yıl zeytinde yok yılı" dedi. Zeytinde yüzde 50'ye yakın rekolte kaybı beklediklerini söyleyen Tan, dünyada zeytin üretiminde sıkıntı yaşandığını bildirdi. Rekolte kaybı nedeniyle zeytinyağı fiyatlarının artacağını anlatan Tan, “Fiyat yükseldikçe tağşiş oranı artıyor. Tüketici tağşişli yağ konusunda dikkatli olmalı" dedi. Zafer Tan, zeytin sıkımında kullanılan makine ve ekipmanların döviz üzerinden temin edildiğini belirtirken, enerji gibi girdilerin de etkisiyle zeytinyağı sıkım maliyetlerinin artacağına dikkat çekti.
ANTİK ÇAĞDAN İŞLEMEMİZ VAR AMA ZEYTİNYAĞI MARKAMIZ YOK
Ulu Zeytinyağı Fabrikası sahibi Mustafa Fettahoğlu, Akdeniz bölgesinde zeytin ve zeytinyağının önemine dikkat çekerken, “Bölgemizde kuraklık olsa dahi bizi en son terk edecek olan zeytindir. Herhangi bir kuraklık durumunda buğday, susam olmaz ama zeytin bizi bırakmaz" dedi. Buna rağmen zeytin ve zeytinyağına sahip çıkamadığımızı söyleyen Fettahoğlu, “Antik dönemlerden kalma zeytinyağı işleme tesislerimiz var ama zeytinyağında marka değiliz. Bunda bir gariplik yok mu? Biz zeytinde yeni değiliz yüzyıllardır zeytini işleyen bir toplumuz. Ama bu işe yeni girmişiz gibi beceremiyoruz. Zeytinyağında markalaşma çalışmalarını hızlandırmalıyız" diye konuştu. Fettahoğlu, rekabeti üreticinin kendi arasında değil dünya ile yapılması gerektiğini vurguladı. Zeytinde hasat tarihinin önemine dikkat çekerken, erken hasadın yağ veriminde ciddi sıkıntıya yol açacağı uyarısında bulunan Fettahoğlu, “Zamanında hasat yapılırsa herkes emeğinin karşılığını alır" dedi.
Toplantıya katılan sektör temsilcileri, zeytin ve zeytinyağının üretim maliyetleri, sıkım ücreti, fiyatı, işçilik sıkıntısı, pazarlanması ile zeytinyağındaki markalaşma çalışmalarını değerlendirdi.