Erzincan Ziraat Odası Başkanı Tamer Geyik, çiftçilere tav sulamasıyla ilgili gönderilen mesaja değinerek, “Girdi maliyetlerinin altında eziliyoruz. Bizi zorlamayın, bizim yanımızda olun” dedi.
Konuya ilişkin basın açıklamasında bulunan Erzincan Ziraat Odası Başkanı Tamer Geyik, “İl Genel Meclisi tarafından Sulama Birliği ve İştirakler Müdürlüğü üreticilerimize 10.09.2022 tarihi itibariyle şöyle bir mesaj gönderiyor. Sol sahil cazibe ve sıhlı sulamalarının hozan sulaması yapmak isteyen çiftçiler beyan verip ücretlerini yatırdıktan sonra sulama yapabilirler. Mollaköy pompa kanalı, Mercan kanalı, Konakbaşı kanalı sulamadaki yorgunluktan dolayı tav sulamasına izin verilmeyecektir. İzinsiz hozan sulaması yapan çiftçilere idari para cezası uygulanacaktır.” şeklinde mesaj gönderildiği kaydetti.
Geyik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Önceki yıllara baktığımız zaman İl Genel Meclisi sulama rejimiyle ilgili bu tav sulamasıyla ilgili bir yönerge çıkartmıştı. Bu yönergede tav sulamasından ücret alınır diye. Ama daha önceki dönemlere baktığımızda da sulama birlikleri devrolmadan önce böyle bir uygulamayı sulama birliklerimiz yapmıyorlardı. Bunlarında yönetmeliği vardı ama üreticimiz üretim yapsın diye böyle bir para almayı çiftçimize uygulamıyordu. 3 yıldır da sulama birliği İl Özel İdaresine bağlı çiftçimizden tam sulaması parasını talep ediyordu. Bu sulama bedellerini biz yapmış olduğumuz girişimler neticesinde ilimizin valisine, milletvekillerine konuyu aktardığımızda bu tav sulamasından ücret alınmamasını İl Genel Meclisine tavsiyede bulundular. İl Genel Meclisi de bu tav sulama bedelini almıyordu. Ama bu sene yine tekrar çiftçimize bir mesaj göndererek tav sulamasını önce beyanlarını sonra ücreti peşin ödeyip ondan sonra sulama yapması lazım. Bu tav sulaması toprağı işlenebilir hale getirmek. Hazirandan bugüne kadar bir yağmur yağmadı. Toprak kurudu. Şimdi üreticilerimizde toprağı işlenebilir hale getirmek için tav sulaması yapmak zorunda. Özellikle cazibeli bölgelerde zaten kanallarımızda sular akıyor. Çünkü buğday ve mısır hasadı bittikten sonra sadece şeker pancarımız kaldı. Bu da son suları veriliyor, verilmek üzere. Bu cazibeli bölgelerde sularımız boşa akıyor. Biz diyoruz ki bu boşa akan suları alalım tav sulaması yapalım ki 1 ay sonra buğday ekimleri başlayacak. Tarlalarımızı hazır hale getirelim. Ama maalesef burada İl Genel Meclisimizin Sulama Birliği ve İştirakler Müdürlüğüne vermiş olduğu talimatta kesinlikle su parası alınacak. Zaten zor dönemlerden geçiyoruz. Girdi maliyetlerinin altında eziliyoruz. Çiftçimiz artık üretimden çekiliyor diyoruz. Bizi zorlamayın, bizim yanımızda olun. Bize destek olun ama maalesef bizden bir adım attığımızda hemen parasını verin diyorlar. İlkbaharın yağmurların fazla olduğu dönemlerde buğdaylarımızı sulamadık. Yağmur çok yağdı. Biz dedik mi biz sulamadık bizden buğdaylarda su parası almayın diye. Yazıldı alınacak, vereceğiz biz bunları. Şimdi üretim yapmak istedikçe bizim boynumuza biniyorlar, üretmeyin, üretirseniz parasını verin diyorlar. Çiftçimize yazıktır, günahtır. 83 milyon nüfusumuz var. Bunun yanında 10 milyon göçmenimiz var. 40- 50 milyon da turist ülkemize geliyor. Ortalama 100 milyon insana bakıyoruz. 3 öğün sofralarında bu ürettiğimiz ürünleri tüketiyoruz. Türkiye’de 1 milyon çiftçi kalmış. Yani 99 milyona biz bakıyoruz. Lütfen önümüzü açsınlar, İl Genel Meclis üyelerimizden de, valimizden de, milletvekillerimizden de ricamızdır. Biz bu girdi maliyetlerinin altında ezilirken birde tav sulamasına para yazmasınlar üreticimize. Üreticilerimizin yanında olsunlar.”