Hangi Gazianteplisiniz?..

- 17-03-2025 03:17
- 17-03-2025 10:36
- 1830
Kaldık mı seninle baş başa!…
Bazen ben seni tanımıyorum, bazen de sen beni tanımıyorsun.
Aynı beden, aynı ruhtayız ikimiz.
Bazen yabancılaşıyoruz.
Dedim ya, kaldık mı seninle baş başa!..
Bizi neyin değiştirdiğini, neyin farklılaştırdığını bulalım gel.
Madem baş başa kaldık,
O zaman konuşalım seninle, yani benimle…
Ne oldu bize? Ramazan ayında daha fazla para kazanayım diye son kullanma tarihi geçmiş ürünleri satmak, fiyatları yükselterek kazık atmak yakışır mı bize!..
Satılan ürünlerin paketlerinde çıkan fare kafaları da neyin nesi?
Var mı bu ahlaksızlığın daha ötesi?
Asgari ücrete zam gelmeden fiyatları artırmak, kiralara zam yapmak, keyfe keder artışlar yaparak yaşamak,
Yakışır mı bize!…
Sen hangi Gaziantep’te yaşıyorsun?..
Niye bozulduk biz!..
Bu kenti yöneten idarecilerin Gaziantep’i ile yaşayanların Gaziantep’i farklılaştı.
Para kazanan ile ayakta kalmaya çalışan insanın yaşadığı şehir aynı değil.
Özel okula giden ile devlet okuluna giden öğrencinin penceresinden de Gaziantep aynı görünmüyor.
Herkesin ve her kesimin farklı gördüğü ve yaşadığı bir şehir oldu Gaziantep.
Marketçinin yaşadığı Gaziantep ile tüketicinin yaşadığı Gaziantep aynı değil.
O yüzden satıcı, alıcının canı cehenneme der gibi bozuk malları satmaktan tereddüt etmiyor.
Yakaladın yakaladın, yoksa geçmiş olsun…
Bu değiliz biz…
Ne oldu bize?..
Halep ve Şam ile kardeşlik protokolü yapacak olan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin AK Partili Başkanı ve idarecilerini, mezhep katliamının müsebbibi yapan CHP’nin yaşadığı Gaziantep ile diğerlerinin yaşadığı Gaziantep farklı sanki.
Emevi Camii’ne açılan halılardan mezhep tartışması çıkardılar bu şehirde.
Sebep?…
Onların dünyasında bu olmaz da ondan!
Farklı yerlerden bakıyoruz, kabul ediyorum.
Aynı şehirde yaşıyoruz, onu anlatmaya çalışıyorum.
Ayrımız gayrımız olmamalı diye düşünüyorum.
Yerli ve milli raylara inen vagonlara sevinemeyenler de olmuştur eminim.
En azından yerli ve milli meselelerde bir olalım.
Fare kafası çıkan çerez paketinden her ne kadar midemiz bulanarak bahsetsek de,
Bahsetmeden önce tedbir alması gereken işletmenin, böyle bir skandala nasıl bulaştığını anlamakta zorlanıyorum.
Yıl 2025…
Çerez paketinden fare kafası çıktı.
Kayıtlara geçsin, geçti…
Bu Gaziantep, benim güzelleştirmek için seçtiğim ve yetki verdiğim yerel idarecilerin, bana sundukları projelerin hayata geçirileceği şehir değil sanki.
Hangi Gaziantep için proje yapmışlardı, hangi Gaziantep ile mücadele eder olduk?..
Birilerinin hatasını kader olarak yaşamak zorunda değiliz biz.
Ekonomik anlamda zor günlerden geçen, makro manada yatırımlarıyla Türkiye’de rol model olan Gaziantep’te işler iyi değil.
Hangi fabrikaya gitsek aynı şikayet, aynı sıkıntı…
Her şeye zam geldi.
Bir işçinin maliyeti 2 bin doları geçti.
Dolar artmıyor.
İhracata çalışanlar bu durağan artış karşısında mutlu değil.
Faizler düşüyor, kredi faizleri neden düşmüyor? Bir gariplik var.
Hangisi yaşadığımız Gaziantep, hangisi yaşatmaya çalıştığımız Gaziantep?
Anlıyorum, bu şehirde herkesin Gaziantep’i farklı…
Şehitkamil’e bakalım…
Meclis’te sürekli tartışma var.
Herkesin görmek istediği farklı bir durum var.
Yolsuzluk mu dersiniz, yolculuk mu dersiniz, bir tartışma ki gidiyor.
Şehitkamil halkı ile Şehitkamil’i yönetenlerin yaşadıkları şehir ve öncelikleri farklı sanki.
Herkes haklı!..
Herkes bu şehirde kendi kafasına göre bir şehir dizayn etmenin derdinde.
O yüzden herkesin Gaziantep’i aynı değil!..
Herkesin ortak mutluluğu bir değil.
Acısı, acıdığı aynı değil.
Herkesin yaşadığı ve yaşatmak istediği birbirine benzemiyor.
Bu şehir, karşılıksız çek ve senet miktarı artan, iflasını isteyen şirket sayısı çoğalan, boşanmaların ve uyuşturucu kullanımının arttığı, Türkiye’nin 81 ili dışında, Suriye’den, Irak’tan, İran’dan göç alan, 2017 yılından bu yana ise nitelikli göç veren bir şehir haline geldi.
Evet, bu şehirde üretim, ihracat, istihdam özetle para var.
Ama bu çerçevede yaşayanların Gaziantep’i ile bunların dışında kalanların Gaziantep’i aynı değil maalesef…
Bak gördün mü, içimdekiyle ben bile farklıyım.
Vicdanım ile duygularım aynı değil.
İki ayrı Gaziantep’e alıştırdılar bizi.
Biri gösterdikleri ve görmek istedikleri,
Diğeri yaşadıkları ve yaşattıkları…