Siz kimsiniz?..
Ya da sizin gözünüzde biz neyiz ve kimiz?..
15 Temmuz hain darbe girişimi bastırılmış, her yerde aranan ve bir fırsat bularak Yunanistan’a sığınan hainleri istediğimiz halde bize vermediniz.
Onlara sığınmacı, mültecidir deyip sahip çıktınız!..
Kapıları açınca, Avrupa’ya gitmek isteyenleri salınca, mülteci kabulünü bir ay yasaklayıp, yaklaşanları kurşunlayıp, eteğini, elbisesini soyup, parasını gasp edip geri yollamaya kalkıyorsunuz.
Nesiniz siz!.. Yada kimsiniz?..
Mültecileri kabul etmeyenseniz hainleri bize geri neden vermediniz?..
Sığınanlara, sığınmak isteyenlere kol kanat gerenseniz kapınıza dayanan dünya insanı bu kardeşlerimizi neden almıyorsunuz!...
Bize karşı olanlara ve kullanabileceğiniz insanlara sahip çıkıyor, diğerlerini kabul etmiyorsunuz!..
Sizin gözünüzde biz neyiz ve o zaman kimiz?...
Sizde o yürekte yok!..
Cevabınıda ben vereyim;
Sizin gözünüzde biz, eski ama eskimeyen hesaplaşmaların olduğu, Kostantinopolis’i İstanbul yapan, Ayasofya’yı en iyi haliyle müzeye çeviren, herkes ağlarken gülmesine dayanamadığınız, batar dedikçe ayağa daha güçlü kalkan, mutlu ve huzurlu olmaması gereken, bakiyesi olduğu Osmanlı’yı, kaybedilen hakları ve toprakları geri alır korkusuyla takip ettiğiniz bir ülkeyiz.
Bizim gözümüzde ise siz bir hiçsiniz!...
Hep öyleydiniz ve halen öylesiniz...
İzin almadan uçkurunu açamayan, efendisinin gözünün içine bakarak avradına sarılan, önlerine konulan ve kafalarına sokulan emirlerin taşıyıcı hamalı, Evanjelist ve emperyalistler adına önceden hareket eden mayın eşşeklerisiniz.
Suriye İdlib meselesinde bile iki yüzlü davranarak hiçlik ve piçlik seviyenizi yükseltiniz.
Müttefikiniz Türkiye’nin Suriye meselesinde yanında yer almadınız.
Almıyorsunuz!..
Şartları ortaya koyarak taviz elde etmeye çalışıyorsunuz.
BM ve NATO buna dahil...
Size de sorayım o zaman kimsiniz ve nesiniz siz?
Ya da sizin gözünüzde biz neyiz?...
Arap dünyasını yazmayacağım bile.
En hafif ifadeyle istisnalar hariç, siz adam bile değilsiniz...
Ya içimizdeki müptezellere ne demeli.
Devletin en kutsal mekanı TBMM’de birbirlerine ettikleri hakareti dışarıdaki düşmana edemeyen ruhu satılmış, fikir fahişelerine ne demeli!..
Soyut cümleler kurarak, somut halleri kıymetsizleştirmeye çalışan, algıcı tapınak şövalyeleri, ne olur “İncitmeyin toprağın altında kefenli ve kefensiz yatanları..” artık...
Bu yaşananlar unutulmaz elbet.
Tarih, hiç ile piç olanıda, fikir fahişelerinide, algıcı tapınak şövalyelerinide not olarak yazdı.
Tarih şehitler tepesi boş kalmayacak diyen ile boş kalacak diyeni de not etti.
Tarih bitide yiğitide not etti.
Rabbimden şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Allah milletimizi, devletimizi ve ordumuzu Muzaffer kılsın.
Allah ülkemizi içerideki ve dışarıdaki düşmanlardan korusun...
Kalın sağlıcakla...