Yeni bir yıla girdik. 2020 ve 2021 yıllarında dünyası kasıp kavuran pandemi krizinin ardından, çok büyük umutlar ve beklentilerle girdiğimiz 2022 yılının Gaziantep için çok iyi geçtiğini söylemek mümkün değil...
2022'nin ilk çeyreğinden, yani Mart ayından itibaren sanayide yaşanan kriz, kent ekonomisini çok sert vurdu.
Pandemi İle ortaya çıkan konteynır ve hammadde krizine, bir de pandemi sonrası dünyadaki ekonomik daralma ve yüksek enflasyon eklenince, üretim ve ihracat kenti Gaziantep bundan çok sert etkilendi.
Bazı sektörlerde kapasiteler durma noktasına gelirken, bir çok sektör ise kapasitesini yüzde 30-40'lara düşürmek zorunda kaldı.
Hele bir de dünyadaki gelişmelere bağlı olarak enerji fiyatlarının 3-4 katına çıkması, iş dünyası için en kötü senaryoydu ve o da gerçekleşti.
Her şeye rağmen, kent ihracatında, halı başta olmak üzere bazı sektörlerde düşüş yaşansa da, ihracatın 10 milyar doların üzerine çıktığını gözlemledik. Büyük ihtimalle 11 milyar dolara yaklaşmıştır.
İhracat artsa da, verimlilik ve kar marjları açısından 2022 en kötü dönemdi diyebiliriz. İşletmeler 2022'de girdi maliyetlerinde ilk kez enerji giderlerinin istihdam giderlerinin üzerine çıktığını görmüşlerdir...
Diyeceğim şu ki, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı altında ezilen alt kesim, hiç bir zaman beli doğrulmayan orta kesim ve yıllar sonra eksiye düşen üst kesim, 2022 yılında Türkiye'nin özetidir...
Ekonomik açıdan çok kötü geçen 2022'yi geride bırakırken, 2023 yılına yeni umutlar ve beklentilerle giriyoruz.
Asgari ücret zammı elbette işvereni düşündürecek olsa da, yılın son günlerinde gelen elektrik ve doğalgazdaki indirim haberleri, 2023 için umut ışığı diyebiliriz.
2023 yılının en büyük önemi seçim yılı olması...
Öyle bir seçim ki, muhalefetin ilk kez kazanmak için umutlandığı, Recep Tayyip Erdoğan'sız Türkiye vuslatlarına ilk kez bu kadar yaklaştığı seçime gidiyoruz.
Deyim yerindeyse, tam bıçak sırtı seçim...
Kazananın da, kaybedenin de az farkla kazanıp kaybedebileceği seçim olacağını görmek için kahin olmaya gerek yok...
Cumhur İttifakı, pandemi sonrasındaki sıkıntıyı yazın sonuyla birlikte hafifletip, 2023 yılına toplumda yeniden güven tazelemiş olarak giriyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya-Ukrayna savaşındaki arabulucu rolü, Mavi Vatan'daki üst üste müjdeleri ve en önemlisi de Savunma Sanayi'nde hayal bile edemediklerimizi gerçekleştirmesi, sürdürülebilir olmaları halinde Türkiye'nin geleceğidir. Toplum da bunun bilincinde. Erdoğan'ın en büyük artısı da zaten bunlar. Bunların yanı sıra, asgari ücret zammı ve EYT gibi alt gelir grubuna direkt hitap eden hamleleri, "Yaparsa Recep Tayyip Erdoğan yapar" anlayışını perçinliyor.
Cumhur İttifakı'nın karşısında en büyük sorun olarak ise yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı duruyor. Hatta, Erdoğan'ın tek rakibi hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon desek, abartmış olmayız...
Gaziantep'te yerel ve muhalefetin durumunu kısa kısa ele alacak olursak...
Ak Parti'de Eyüp Özkeçeci'nin il Başkan adaylığından istifası ve milletvekili adaylığına artık kesin diyebiliriz. Ocak ayı ortası Özkeçeci için yeni bir başlangıç olacak.
Herkes yeni il Başkanının kim olacağına kilitlenmiş olsa da, ben il başkanlığından ziyade milletvekilliği için bugünden başlayan yarışa dikkat çekin diyorum. Ak Parti'de, listenin önemli oranda boşalacak olması nedeniyle, çok sert ve çetin vekillik yarışı yaşanacak.
Benzer yarış CHP'de de olacak. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, Gaziantep ile bizzat ilgileniyor ve ezberleri bozan bir vekil listesi yapacağı konuşuluyor. Bu da, 40 yıllık CHP'lilerden ziyade, yeni ve hiç konuşulmayan isimlerin daha da fazla umutlanmasına yol açıyor.
MHP, İyi Parti ve diğerlerinde de listenin seçilebilecek yerlerine girebilmek için kıran kırana yarış şimdiden başladı.
Sözün özü, 2023 yılında hepimiz siyasete ve seçime odaklansak da, ekonomik açıdan da kırılmalar yaşayabileceğimiz bir yıla girdik diye düşünüyorum.
BU düşüncelerle yeni yılın ülkemize, milletimize ve tüm aleme sağlık, başarı ve huzur dolu günler getirmesini temenni ediyorum...
