Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir şekilde bir araya gelenler bilir.
Görüşmeniz bittiğinde ya da başlayacağında, Cumhurbaşkanı’nın resmi fotoğrafçısı gelir. ‘Müsaadenizle çekiyorum efendim’ der ve fotoğrafı çeker.
Başka bir fotoğrafçıya izin verilmez. Resmi fotoğrafçı sonra bir kenara ya da ofisine geçer ve fotoğrafları seçmeye başlar. Seçilen fotoğraflar basın ekibi tarafından da gözden geçirilir.
Cumhurbaşkanı’nın yüzü eğri, bakışı kötü, gözü kapalı, gülüşü etkinliğin anlam ve önemine uygun düşmeyen fotoğraflar derhal imha edilir. Yayınlanmaya müsait ve münasip olanlar ise hem servis edilir, hem de konuk ziyaretçilerin ekibine gönderilir.
Böylelikle sosyal medya çağında münasip olmayan bir fotoğrafın yayınlanıp, Cumhurbaşkanı’nın duruşu, bakışı, gülüşü, ya da kıyafeti zerinden bir eleştiri ya da alay malzemesi yapılmasının önüne geçilir.
Devlet ciddiyeti de bunu gerektirir.
Dün bizim Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın medya ekibi bir fotoğraf servis etti.
Onlar mı servis etti yoksa bildiğimiz Ersin Tatar, kendi cep telefonunu uzatıp, ‘bununla da çekin’ demiş midir bilinmez ancak dünkü fotoğraf gün yüzüne çıkmış oldu.
Tabi fotoğrafı alıp bunu alay konusu yapanlar çıktı mı? Elbette ki çıktı.
Fotoğrafın kesilmiş hali ile kesilmemiş hali arasında Cumhurbaşkanı’nın pozisyonu açısından bir fark yok aslında. O nedenle bilerek kesildi falan filan. Geçin bunları.
Orijinal fotoğrafta, gözleme yapan kadınlar var sağlı sollu. Kesilmiş, yani fotoğrafçılık tabiriyle croplanmış versiyonunda ise gülümseyen çömelmiş bir Cumhurbaşkanı var.
Ben Cumhurbaşkanı’nın ekibinde olsam her servis edilen fotoğrafın, croplandıktan sonraki hallerini de hayal ederek ona göre seçim yaparım ancak arkadaşlar belli ki yapmamış.
Çok da önemli değil.
Eğer Cumhurbaşkanı böyle bir poz vermişse, yayınlanmasının da bir sakıncası olmaması lazım. Çok çok absürt değilse.
Ha eğer yayınlandıktan sonra birileri bu resim ile alay edecekse de edecek.
Bunun önüne geçilmez.
Dün olanlar, yeni bir Cumhurbaşkanlığı iletişim kazasından ibarettir diyeceğim ama kaza bilmeden görmeden başınıza gelendir.
Buna kaza da denmez.
Sanki birileri içeriden, Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafını servis ediyor. Sonra servis edilmemesi gereken bir fotoğraf olduğunu, gelen tepkilere göre anlayınca da, sert bir açıklama ve maaşlı sosyal medya ekiplerini devreye sokarak yapılarını örtüyorlar.
Tekrar ediyorum.
Bence fotoğrafın bir sıkıntısı yoktu.
Croplanmış ve croplanmamış versiyonu, konu Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olunca çok da absürt değildi.
Biz, Cumhurbaşkanlığı iletişim biriminin süzgecinden geçmeyi başarmış, Cumhurbaşkanı’nın bizzat kendi telefonu ile çekilen ve paylaşılan çok daha kötü resimler gördük.
İletişimin kaza kısmına gelecek olursak, ya Cumhurbaşkanı’na içeriden kasıt var, ya da ciddi bir beceriksizlik var.
Paylaşılan fotoları tepkilere göre değerlendirip, ona göre Cumhurbaşkanı’nı halkına daha da düşman gibi gösteren sertlikteki açıklamalarla kasıt ya da beceriksizlikleri örtme çabası görüyorum dünkü foto tartışmasında.
