Birliğe değil bir kişiye tabi olanlar kaybetti.

AK Parti’yi bir ezilmişler anlıyordu, artık onlarda cezalandırıyor.

Sebebi çok basit.

Ak Parti karşı seçmeni yanına çekmeye çalışırken ,yanındaki kendi seçmenini ihmal etti.

İhmal, kopuş getirdi.

Kopuşlar başka partilerde hazır kadro oldu.

Ak Parti kendinden olanlara kendinden kopanların rakip olduğu bu seçimde seçmeni de mutlu edemeyince sonuçlar böyle oldu.

Kilis MHP Adayı Hasan Kara, AK Parti’de vekillik Belediye Başkanlığı yapmış birisi iken, AK Parti Adayı Reşit Polat’a rakip oldu. Aradan CHP adayı Hakan Bilecen çıktı.

Gaziantep Nizip’te AK Parti adayı Hacı Fevzi Akdoğan’a, yıllarını AK Partiye vermiş YRP adayı Mustafa Doktoroğlu rakip oldu. Aradan CHP adayı Ali Doğan çıktı.

Örnekleri çoğaltabiliriz.

Oğuzeli AK Parti’deyken seçim kaybeden Bekir Öztekin, MHP’nin Cumhur ittifakı adayı Sait Kılıç’ı YRP’en aday olup devirdi.

Yanlış politik hamleler, tercihler ve genel politik problemlere ek olarak ihmal edilen AK Partililer, AK Parti’ye rakip olup, kitlesel güçlerini aday oldukları partiye kanalize ettiler.

Konjonktürel olarak Öfke de bu işlerin üzerine denk geldi.

Balkon konuşmasında yanında eşi dışında kimseyi kabul etmeyen Erdoğan “Olanda hayır var.

Bu bir son değil” diyerek milletin verdiği mesajı aldıklarını gerekeni yapacaklarını söyledi.

Söyledi söyledi de milletin verdiği mesaj neydi?..

Sandığa gitmeyen seçmenin sayısı ayraç tartışılmalı.

Ekonomi, emekliler, mülteciler, sadakata dayalı liyakat muhabbetinde adaletsizlikler, terör örğütü FETÖ ile mücadelenin boyutlarının değişmesi, Bürokratik yapılanmadaki sorumlu sorumsuz yetkililer, milleti değil Genel başkanı memnun etmek için yapılan gerçeklikten uzak çalışmalar. Erdoğan’ın kadrolarına olan güvensizlik, adamına-adama  göre muamele, Milletvekilleri belirleme sürecindeki kişiye özel kriterler, Birliğe değil bir kişiye tabi olanlar, Var -mış gibi duranlar, yapıyor-muş gibi olanlar, seviyor-muş gibi davrananlar, davayı esas alacak idealist yapı yerine geleceğini düşünen iddialı giriş yapan istediğini alınca kaybolan, alamayınca rakip olan zevatın çokluğu, gelmediler demesinler diye gelen, çalışmadılar demesinler diye çalışan, tabiri

caizse abdestsiz namaza duranlar, verdiği sözleri tutamayan, ötekini kıymetli yanında olanı yok sayan, statüko, vesayet ve tahakküm karşısında olanlara yaşam hakkı tanımayan, parti ilkelerine ve Erdoğan felsefesine göre davranmayan kendini kriterler üzerinde gören, temsilde ve hizmette adaleti canının istediği gibi yapan insanları seçmen sevmiyor kardeşim.

Hangi partiden olursa olsun sevmiyor.

31 Mart seçimlerinin tek mesajı var.

“Değişimi sen yapmadın millet olarak biz yapıyoruz”dedi millet AK Parti’ye.

Nereye gidebilirdi seçmen, tabiki YRP’ne..

YRP, AK Partililerin sığınma evi gibi oldu.

Onlar (YRP) için tarihi bir fırsattır bu.

Ak Parti’nin kendini gözden geçirmesi için bir fırsattır.

Yerel seçimlerde millet AK Parti kadrolarına kırmızı kart göstermiştir.

CHP konjonktürel fırsattan iyi yararlandı.

YRP sayesinde İstanbul, Ankara, Bursa başta olmak üzere, Gaziantep’te Nizip, Karkamış ve Şehitkamil’i aldı.

Sandığa gitmeyen seçmen bir kişiydi birlikte hareket edince en büyük siyasi potansiyel oldu.

Birliğe değil, bir kişiye tabi olanlar bunu okuyamadı ve anlayamadı.

Kaybetti.

Anlamamaya devam ederlerse kaybetmeye de devam ederler.

O yüzden;

Bu parti için bedel ödeyenlerle bedel ödetenlerin artık ayıklanması lazım.

Seçim sonuçları her yönüyle ülkemize ve milletimize hayırlı olsun.

Kazanan başkanlarımıza başarılar diliyorum.

Kaybedenlere ise bundan sonraki hayatlarında başarılar diliyorum. 

Kalın sağlıcakla,

Arif Kurt 

2 Nisan 2024/Gaziantep