USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Demokrasi 4.0 geliyor

Demokrasi 4.0 geliyor
24-04-2023

AK Parti seçim beyannamesine göre 'Halk Teşebbüsü' yeni dönemde uygulanacak. Bu uygulama, halkın kendi arasında imza toplayarak herhangi bir konuda yasa çıkarılması ya da herhangi bir yasada değişiklik yapılabilmesi için yasama organını harekete geçirmesi olarak tanımlanabilir.

Dünya değişiyor. Hem de baş döndürücü bir hızla. Bu değişimin merkezinde internet var. İnternet günlük hayatımızdaki birçok şeyi değiştirdi. Bu dönüşüm yönetime de etki ediyor haliyle. Özellikle toplumun nabzını ve eğilimini ölçmenin kolaylaştığı bu dönemde, vatandaşa hemen her konuda "oylama" suretiyle karar alma süreçlerine katmak mümkün. Bu da ister istemez "temsili demokrasi" meselesini yeniden düşünmeye sevk ediyor bizleri.

Yazının başlığı "Endüstiri 4.0" kavramından mülhem. Bilineceği üzere iş süreçlerinin veriye dayalı bilimsel metotlarla yönetildiği, internetin, iletişim teknolojisinin ve yapay zekanın etkin biçimde kullanıldığı yeni sanayi evresine verilen ad "Endüstiri 4.0". Sanayi alanındaki bu devrim, ülkelerin yönetimlerine de sirayet ediyor. Artık vatandaşa sunulan hizmetlerden başlamak üzere bakanlık idaresinde, yerel yönetimlerde, muhtarlıkların görevlerinde bile bu etkiyi görüyoruz... İşte bugünkü yazımızda bu konuya, yani dijitalleşmenin getirdiği yeni dünya düzeninin yönetim biçimine dair genel bir değerlendirme yapmak istiyoruz...

Sihirli kelime: Katılım

Dünyanın yeni ve önemli keşfi: Katılım... "Kamu politikaları nasıl belirleniyor?" bu soruya verilen "yönetim yetkisini devreden yurttaş, kendisini temsil eden kimselerce bu politikaları belirler" şeklindeki cevabın artık bir önemi kalmadı. Katılım, seçenle seçilen arasında işteş bir süreç vaat ediyor. İki tarafa da birbirini dinleme ve önemseme zorunluluğu getiriyor. Katılım sadece süreçlere katmak değil, karar alma görevini katılanların ortak aklına teslim etmek... Katılım, istişare kültürümüzün modern hali biraz da. Seçim toplumun tercihine; katılım ise toplumun aklına yaslanmak olduğu için bir fikir alış-verişi zemini... Bunun için ülkemizde en önemli mekanizma kent konseyleri. Hatırlanacağı üzere konseyleri önceki yazılarımızda ele almıştık... Ancak süreç konseyleri de aşan bir hızla ilerliyor... Dünyada sorular değişti artık: "Seçilen kimse karar alma sürecine ne oranda yurttaşı katmaktadır?" Önemli durumlarda vatandaşın fikri ne denli alınıyor? Vatandaş yasama ve yürütme erkine ne derecede etki edebiliyor? Bunun cevabı ülkelere göre değişir ama yöntemi üç aşağı beş yukarı belli: İnternet tabanlı yeni mekanizmalar...

Halk teşebbüsü

Merkezi idarenin oluşması, vatandaşın yasamaya doğrudan müdahil olması fikri pek tabii ki yeni değil. Referandum veya halk oylaması olarak bilinen, zaman zaman ülkemizde de pratiği olan mekanizmalar var. Bildiğiniz üzere bu tip mekanizmalarda seçmene bir konuda fikri sorulur. Seçmenden "evet / kabul" veya "hayır / ret" diye düşüncesini sunması istenir. Seçim sürecinde olduğumuz için Türk siyasetinde yeni bir kavramın da vaatler arasında bulunduğunu görüyoruz. Ak Parti seçim beyannamesine göre "Halk Teşebbüsü" yeni dönemde uygulanacak. Bu uygulama, halkın kendi arasında imza toplayarak herhangi bir konuda yasa çıkarılması ya da herhangi bir yasada değişiklik yapılabilmesi için yasama organını harekete geçirmesi olarak tanımlanabilir. Halk teşebbüsü toplanılan imza sayısı, Anayasada belirtilen nisaba ulaştığı takdirde meclisin istenilen kanun üzerinde müzakere etme zorunluluğu doğuyor. Bu iki türlü olabilir. Birincisi halk tarafından sunulan ve bir metin haline getirilmiş yani "tasarı" olarak düzenlemiş bir teklif olabileceği gibi, bir metin içermeyen "belirli bir konunun görüşülmesi biçimde" bir önerme biçiminde de olabilir ki buna tasarısız halk teklifi denmektedir. Bu durumu somutlaştırma adına şöyle bir örnek verelim: EYT Platformu vardı hepimizin hatırladığı. Bu platform, yaptığı çalışmalar ile siyasi parti merkezlerini harekete geçirdi ve bir yasal değişiklik oldu. Şayet halk teşebbüsü sistemi olsaydı, bu kitlenin doğrudan EYT meselesini Meclis gündemine getirmesi mümkün olacaktı...

İptal davası açma

Kanun teklifi sunmak "olumlu yasama" işlemi. Bir de olumsuz yasama süreci var. O da Anayasa Mahkemesi tarafından yürütülüyor. Bir kanunun, anayasaya aykırı olması halinde iptal edilmesi, yasama organının iradesini anayasal düzlemde sınırlayan bir durum. Yani millet iradesinin tezahürü yasama, istese de bazı konularda düzenleme yapamıyor. Hali hazırda ülkemizde çıkan bir kanunun iptali için Anayasa'da sayılmış kimseler başvurabiliyor. Anayasa'nın 150. maddesine bu kimseler belirtilmiş. Buna göre Meclis tarafından kabul edilen bir yasanın Anayasa Mahkemesi gündemine getirme yani iptal davası açabilme yetkisi Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte birine denk gelen üyelere aittir. Yani 120 milletvekilinin imzaladığı bir dilekçe ile dava açılması mümkün. Beyannameye göre, bir Anayasa değişikliği gündeme gelmek durumunda. Buna göre 150. maddeye bir ek ifade konulara "belirli bir sayıda yurttaşın başvuru yapması" eklenecek. Böylece vatandaşların da bir yasanın iptal edilmesini isteme hakkı olacak ki bu önemli bir gelişme

e-demokrasi

Bu seçimde 4 milyon genç ilk kez, 6 milyon ise ikinci kez oy kullanacak. Türkiye'deki toplam seçmen sayısının 60 milyon olduğunu biliyoruz. Seçmenin dörtte biri genç. Ve birçoğunun ülkeye dair düşünceleri ve projeleri var. İnternet okur yazarlığı yüksek bu kitlenin bilgiye ulaşma gibi bir sıkıntısı da yok. Hatta internet imkanları iyileştirirse bunun bir sınırı da yok neredeyse. Bu dönüşümü okumak gerekiyor... Yani sadece gençlere dönük projeleri "vergi muafiyeti" "telefon-tablet hediyesi" bağlamında görmemek gerekiyor. Ak Parti seçim beyannamesi, halk teşebbüsü kavramının yanında "e-demokrasi" ifadesini de yerleştirmiş... Bu temsili demokrasiden teknolojinin nimetlerini kullanarak ayrılmak ve doğrudan demokrasiye geçiş olarak da anlaşılabilir. Zira e-demokrasi, temsilci yani milletvekili, belediye meclis üyesi kullanmadan; her vatandaşın yasa yapma veya belediye meclislerinin karar alma sürecine katkı vermesi -hatta bu konuda doğrudan oy kullanarak- sunulan taslakları kabul etmesi, değiştirmesi ve güncellemesi demek... Demokrasiye teknolojiye yaslanan yeni kazanımlar elde edilmesi imkânı sağlayan bu sistem çok önemli... Bu öneri parlamenter sistem önerisinden de Cumhurbaşkanlığı sisteminin de ötesinde bir anlayışa işaret ediyor.

Dijital demokrasi araçları

Doğrudan demokrasiye dijital bir dönüş yaşayacağımız kesin. Ve bunun yerel yönetimlerden doğduğunu da görmek durumundayız. Halk teşebbüsü ve referandum gibi klasik yöntemlere ek araçlar gündeme gelecek... Bunların kısmi de olsa uygulamalarını görüyoruz. En basitinden yapılan anketlerin bu kadar artması, mahalle toplantıları ile kanaatlerin sorulması ve nihayet katılımcı oluşumlar ile belediyelere destek verilmesi "el yordamı" ile de olsa bir arayışın olduğunu gösteriyor. Şüphesiz sosyal medyadaki ölçüler, ortaya atılan bir fikre yapılan yorumlar, eğilimi anlamak için belediyelerin kurduğu siteler de güncel örnekler. Kamu hizmetlerinin dijitalleştiği ve "e-Devlet" yapılanmasının getirdiği bu yeni evrende, bu sistem içinde yeni araçlar üretmek mümkün. Örneğin Estonya'da seçimler dahil hemen her şeyin elektronik portal üzerinden yapılması mümkün. Ülkemizdeki uygulamayı anımsayalım. Birçok hizmetin internet kanalı ile yapılması mümkün. Mesela, muhtarlıkların görevlerindeki değişimleri anımsayalım. Bu portala dahil olan belediyelerin işlemlerindeki kolaylık da ha keza.

"Decide Madrid"

Aslında gerekli alt yapı hazır ülkemizde. Misal "Belediye Meclisine Teklif Sun" butonu ile bir anda birçok fikrin sisteme dahil olması mümkün. Yine Belediye Meclisinin bir alanı imara açma teklifini belediyece e-devlet üzerinden yapılacak oylama sonucuna göre karara bağlayacağını ilan etmesi... Bunun Belediye Kanunu'nda kısıtlı da olsa yeri var, bu kapsam genişletilebilir. Bunun en iyi örneklerinden biri Decide Madrid (https://decide.madrid.es/). Madrid Belediyesinin vatandaş katılım platformu. Bu platformda önerilerde bulunabilir, vatandaşlarca sunulan fikirler hakkında istişarelerde bulunup oy kullanabilir, katılımcı bütçeli projeler önerebilirsiniz. Hatta sadece destekleyebilir veya oylayabilir, belediye düzenlemeleri hakkında karar verebilmesi için katkı sunabilirsiniz. Bunları da yapmayıp bir konuyu tartışmaya açmanız da mümkün. Bunun için siteye kaydolmanız yeterli. Ardından fikrinizi ortaya atıyorsunuz. Bu bir süre portalda kalıyor, diğer üyeler belirlenen sayıda bir destek sunarsa, bu teklinizin belediye meclisine doğrudan görüşülmesi gerekiyor. Burada fikir sunarak değil de başka fikirlere oy vererek de sürece katkı sunmak mümkün. Bir öneri Madrid'de ikamet eden 16 yaşından büyük kişilerin desteğinin yüzde 1'ine ulaştığında veya Belediye Meclisi belirlenen konuyu gündemleştirir. Bir başka örneğinde akıllı şehirler fikrinin bir uzantısı olan "CityLab"lardır Burada kent meselelerinin verimli konuşulması ve uzmanlarının sürece dahil olması sağlanır.

Neler değişecek?

Yönetim tarzlarında vatandaşın fikrini ilk elden gündeme alan yaklaşımlar, bir fırtına gibi geliyor. Bu konunun seçim beyannamelerinde yer alması önemli. Zira beyannameler partileri bağlıyor. Bunu iktidarın gündeme getirmesi ise icra edilebilirliğini arttırıyor. Bu bahisler hayata geçerse artık "siyasi parti" kavramının da boyut değiştireceğini görmek gerekiyor. Demokrasinin en bürokratik şekli olan parlamenter sisteme dönüş ile e-demokrasi arasında bir tercih yurttaşın önüne inse sonucun ne olacağını az çok tahmin edebiliyoruz sanırım. Artık e-partilerin olacağını, e-belediyelerin ve hatta organlarının dijitalleşeceğini görmek gerekiyor. Özellikle pandemi sonrası mevzuatta yapılan değişikliler özellikle sivil topluma yeni bir mekanizma kazandırdı: e-Genel Kurul. Mesela artık bir fikrin meclis gündemine gelmesi için partileşmesine gerek kalmayacak. Fikrin makul olması ve rağbet görmesi yeterli olacak. Gençlerin internet adaptasyonu ve becerileri ile şimdilerde düzenlenen e-mitinglerin yerini tematik dijital platformlar alacak... Blockchain teknolojisi ile herkesin oyunu güven ve gizlilik için kullanması mümkün olacak. Pek tabi bu yenilikler de kendi içinde sorunlar doğuracaktır. Ama bu trende şimdiden uyum sağlamak gerekiyor. e-Demokrasi ve sunduğu araçlar, seçilen ile seçen arasındaki o imtiyazlı farklılığı kaldıracak...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR