Sansüre karşıyım.
Basın özgürlüğünü şiddetle savunuyorum.
Fikir özgürlüğünden de yanayım . Demokrasilerde fikrini söyleyenin cezaevine girmesi diye bişey olamaz; diyenlerdenim
Gazeteciye de saygılıyım çünkü haber almamızı sağlamak gibi kutsal bir görevi yerine getiriyorlar.
Ancak …..
10 yıllık Belediye Başkanlığı süresince, sanıyorum benim kadar dezenformasyon mağduru olan başka kimse olmamıştır.
Birkaç olayı sizlerle paylaşmak istedim.
— Gaziantep de ilk defa bir Botanik Bahçesi yapıyoruz.
Daha önce St.Petersburg parkının yapımında görev alan Prof. Zeynelov ile çalışıyoruz
İnşaat sırasında 2 tane gazeteci çırağı geldi
Antep şivesiyle
“ Yanı Başkan burda ne yapiyn , Botanik de Nooliy yanı , buraya soğan samsak dikde gözümüz yeşil görsün “
Sabrımı taşırmak için başka abuk sabuk sözler.
Buna karşı benim de cevabım haklı olarak
“Sen o yeşili görmek istiyorsan manava git” demek oldu.
O tarihte Aydın Doğan medyası, nedense bana savaş açmıştı . Bu iki çırakta senaryo gereği gönderilmiş meğerse. Sonradan öğrendim
Ertesi gün o gurubun bir gazetesinde manşet.
“ Büyükşehir Belediye Başkanı, Yeşil görmek isteyen manava gitsin “ dedi
Bu mu gazetecilik ?
Bu haber sonra Google a da düştü .
Sonra mı ?
Bu haberi Google’dan sildirmek için benden 20 bin $ istendi
Tabii vermedim
Yıllar sonra , o guruptan birisine sordum
“Neden benimle ilgili yalan yanlış haber yaptınız “ diye ve
İşin doğrusunu anlattım.
Bana yerel muhabiri işaret etti.
O yerel muhabir ki, adam gazeteci filan değil, senaryo yazarı ve yazdığı senaryoyu da sahneye koyan birisi.
Ak Partinin ilk yıllarında bir senaryo yazmış
Önce dekolte kıyafetli birisini Öğretmen evine göndermiş. Öğretmenevi yönetmenliğine göre içeri alınmamış
Sonra bu yerel muhabir, iki erkeğe çarşaf giydirip Öğretmenevine göndemiş ve nasılsa onlar içeri girmiş. İhtimal ki kendi ayarlamıştır
Çarşaf giydirdiği 2 erkeği de Öğretmenevine girerken resimlemiş ve
Sonra da, o gurubun Gazetesinde manşet
“ Öğretmenevi , göbeği görünene yasak, çarşaflıya serbest. “
İşte size dezenformasyonun daniskası
Bu ayıpta onlara yeter.
10 yıl boyunca akla hayale gelmeyen iftiralara maruz kaldım
Tek başıma da bunlarla mücadele ettim ama asla , lehimde yazsınlar diye bu çeşit azınlık insanları da maaşa bağlamadım. Bunlara da gazeteci diyemiyorum
Tabii bu arada çoğunluğu dürüst olan gazeteci arkadaşları tenzih ederim.
