Türkiye’de muhalefet ya da başka bir ifadeyle 6’lı masanın bir siyasi fırtınaya ihtiyacı vardı. Bir siyasi fırtına çıkmalı ve yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde 6’lı masa ve henüz belirlenip açıklanmayan adayı, bu siyasi fırtınanın ilerisinde puan toplasın ve seçimi kazansın.
Ancak bu fırtına bir türlü kopmuyordu.
AKP iktidarı son derece dikkatli olmakla birlikte, gerek başörtüsü gerekse de diğer konularda 6’lı masanın hamlelerini ustaca savuşturuyordu.
Durum böyleyken, 6’lı masa popülaritesini, AKP trolleri ve medyası aracılığı popülaritesi azaltılırken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi.
Ve arzu edilen fırtına kopuverdi.
Öyle bir fırtına oluştu ki, AKP’liler bile bu cezanın fazla ve orantısız olduğunu söylemeye, işlerinin zor olduğunu bu kararla daha da zorlaştığını itiraf etmeye başladılar.
Evet yargı süreci devam ediyor. Bunun Yüksek Mahkemesi var, Yargıtay’ı var.
Ancak bu iki yargı organı ilk mahkemenin kararını bozsa da onasa da fırtına kopmuş, testi kırılmıştır.
Ekrem İmamoğlu AKP eliyle kahraman yapılmış, zaten mağdur olan İmamoğlu daha da mağdur edilmiş, Türkiye’nin mağdur ve mağrur kahramanı ilan edilmiş durumdadır.
AKP bu durumda ne yapacak, bu krizi nasıl savuşturulacak bilinmez ancak gündem değiştirme konusunda usta olan Türkiye’nin iktidarı bu fırtınayı dindirebilecek bir formülü bulmak konusunda epey zorlanacağa benziyor.
Yargıya müdahale edip kararı bozdursa bile fırtına kopmuştur. Yargıya müdahale edip kararın seçimden önce hızlıca onanmasını sağlasa da, fırtına kopmuştur ve yargıya müdahale ettikleri tescillenmiş olmaları ile kalacaklar.
Hapis kararı ile birlikte siyaset yasağı kesinleşen İmamoğlu böyle bir senaryoda aday olamaz ama sürekli tekrar ettiğim gibi testi kırılmış ve ihtiyaç duyulan fırtına kopmuş durumdadır.
Öte tarafta, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İmamoğlu’na kazandıran ‘Herşey Güzel Olacak’ sloganı dün itibarıyla İstanbul için değil tüm Türkiye için tedavüle sürülmüş oldu. Bununla birlikte ‘Ne yaparsak boş, Erdoğan yine kazanır’ ümitsizliği de kendini başka bir haleti ruhiye ye bıraktı.
Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun apar topar İstanbul’a gitmeleri ve servis edilen görüntüler İmamoğlu’nun masanın doğal adayı haline getirip getirmeyeceğini birlikte göreceğiz.
İmamoğlu ile Erdoğan’ın birbirinden tarz olarak çok farkları olmadığı için seçim meydanında mücadeleleri de ‘Ey Erdoğan’ , ‘Ey Bay Ekrem’ tadında olacağını şimdiden görmek de mümkün bu arada.
Bugün öğleden sonra 6’lı masa liderlerinin kitleleri ile birlikte İstanbul’da bulunacak olmaları ve oluşan fırtınanın köpürtülmesi işlemi de denli başarılı olacak birlikte göreceğiz.
Ama şunu söylemek artık son derece mümkün. Fırtına kopmuştur, testi de kırılmıştır. Bundan dönüş yok. Türkiye seçim sath-ı mailine girmiştir.
Allah hepimize yardımcı olsun.