Herkesin, herkesi tanıdığı yerde gazetecilik yapmak zordur, sorumluluğu büyüktür.
Dostlarla karşılaştıkça, tanıdıklar gördükçe soru yağmuruna tutar, nedenler, nedenleri kovalar!
Öncelikle projelendirilen sebze hal binasının neden yapılmadığını ben de merak ediyorum. Mardin’deki pazarcıların, manavların, marketlerin belli bir grup hal esnafının eline bırakmak rekabeti ortadan kaldırırken keyfi fiyatları da beraberinde getirmiyor mu?
Bugün dostların birikmiş sitemlerini, hesabını sordukları, neden yazmıyorsun dedikleri konulara değinmek istiyorum.
Projesi hazırlanan 40 dolayında toptancı sebze hali binasının biran önce tamamlanmasının önündeki engeli öğrenmek, yapılmamasının temelindeki aksaklığı yetkililerin açıklamasını bekliyoruz.
Mardin Kızıltepe karayolu, Cumhurbaşkanı geldiği gün uzun süre trafiğe kapatıldı. Türkiye’de çevre yolu olmayan tek il sanırım Mardin’dir. Projelendirilen çevre yolunun hayata geçirilmesi ile yolların trafiğe kapatılmasının da ortadan kalkacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanı geldiği zaman Mardin’i, yolları trafiğe kapanan il olmaktan kurtaralım lütfen!
Mardin’in acilen bir şehir stadına ihtiyacı var. Çevre illerde gördüğümüz stadyumlar göz kamaştırıyor. Mardin’de ise 40 yıl önce yapılan derme çatma stat ile idare-i maslahat havası esiyor. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünün gündeme taşıdığı 15 bin kişilik stadyum ve spor kompleksinin bir an önce hayata geçmesini beklemek, Mardin’in, Mardinlilerin ve spor severlerin doğal hakkı değil mi?
Ve Mardin girişinde tarihi dokuyu adeta katleden çok katlı otopark, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un” tıraşlayın, üst katları yıkın, sadece caddenin alt tarafında kalan kapalı otopark kalsın” demesine rağmen, kat çıkmalarının devam etmesinin altında yatan neden nedir?
Bakanın sözünün de geçmediği, otoparkın üzerinde çıkan otel, restoran ve sosyal donatıların arkasında duran güç nerden geliyor. Davalık olmasına rağmen, kararı beklemeden tarihi dokuyu beton salyası ile kirletmeye devam edenlere kim dur diyecek? Bu memleketin gerçek sahipleri, sivil toplum kuruluşları, siyasetçileri, yöneticileri Mardin’in tarihi yapısını bozanlara seyirci mi kalacak?
Bakan Kurum, yasal yollarla yıkın parasını ödeyeceğim dedi mi? Demediyse Mardin’de kampanya başlatalım, yüklenici firma ve müteahhidin parasını toplayıp verelim.
Gerçekten yazık oluyor antik şehire,
Projeyi kim yapmışsa büyük vebal almıştır.
Unutmayalım ki göz yumanlar ve seyirci kalanlar da bu vebalden nasiplerini alacak.
Gazeteci olarak sorumluluğumuzu yerine getirdik.
Sıra yetkili ve etkililerde!..
