USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Gaziantep gerçekten ihracatını artırdı mı?..

Gaziantep gerçekten ihracatını artırdı mı?..
15-01-2023

Biliyorsunuz sık sık ihracatımız zirve yaptı diye övünenleri övücü haberler yapıyoruz.

Bu işin derinliğini bilmeden elbette ne bilgi gelirse ne açıklama yapılırsa gazetemize koyuyoruz.

Oysa sorgulamak lazım ama onun için de önce bu işleri bilmek ve öğrenmek gerek elbette. Ne var ki ben sadece gazetemizin ekonomisine odaklanırım.

Onda da para kazanacak bir durumda olmadığımızı ama yaşama adına fedakârlıklar yaparak kör topal yürüdüğümüzü gözlerim.

Elbette bizim sektörümüzde para kazanan hatta uçanlar var. Ama biz bir türlü beceremedik o işleri, zaten Allah’ta gördüğü için beni bulaştırmıyor öyle şeylere…

ELEKTRİK KULLANIMI AZALIYOR, İSTİHDAM DÜŞÜYOR, İŞÇİLER ÇIKARTILIYOR

Neyse asıl merakım, ithalatın hiç gündeme getirilmediği ama ihracatta Türkiye’nin ilk 5 ili arasından çıkmadığımızın hatta zirveyi zorladığımızın gerçek yüzünü öğrenmek.

Çünkü bu işin sırrı nedir, nasıl oluyor da yüzlerce işçinin çıkarıldığı, istihdamın eskisi gibi olmadığını, bunun için de vardiyaların bile azaldığı, ciddi manada sıkıntıların yaşandığı sanayide nasıl oluyor da ihracat rakamları bu denli kazanç getirici şekilde yansıtılıyor?

İhracatçılar Birliğine sorsam bu işlerden fazla anlamadığımı bilecekleri için alacağım cevabı biliyorum.

Peki yıllardır içimi kemiren bu meselenin arka planını nasıl öğrenebilirim?

Hatta aslında bu gidişattan ihracatçıların bile memnun olmadığını, endişe yaşadıklarını bildiğimden gerçek durumu kimden öğrenebilirim?

İHRACAT MI ARTIYOR İTHALAT MI?

İşte bu noktada siyasi yönüyle iş dünyası ve sanayide sevk ve idare yönünde çok önemli başarılara imza atmış bir dostuma başvurdum.

Anlattım meseleyi. Güldü tabi. “İyi yakalamışsın bu kandırmacayı.

İhracatçı öyle gösterildiği gibi para kazanamıyor, sadece rakamlarla oynanıyor” diyerek tane tane sindire sindire benim anlayacağım şekilde ders niteliğinde şunları anlattı: “ Önce daha net ve iyi anlaşılması için ‘Hayali ihracattan hayali rakamlara ’diye başlayalım.

Biliyorsun 1980’li yıllarda Türkiye hayali ihracatla tanışmıştı.

Yani, gönderilmeyen malın KDV iadesi alınarak bir gelir kapısı aralanmıştı.

Geldiğimiz noktada Türkiye bu hayali ihracat kapısını tamamen kapattı. Ancak yeni bir formül bulundu hayali rakamlarla çalışmaya başlanıldı.  Bir kere şunu bilelim. Bir ülkenin ihracatı ithalatından fazlaysa, o ülkeye net ihracatçı tanımını yapabiliriz.

Ancak bizim ülkemizde nerdeyse son elli yıldır ithalatımız, ihracatımızdan daha fazla. Türkiye, üretimi ve ihracatıyla büyümek istiyorsa, ithalatını azaltıp, ihracatta da katma değerli ürünlere yönelmesi lazım.  2022 yılı Türkiye’nin dış ticaret açığı 110 Milyar dolar, yani bu 110 milyar dolar ihracat ve ithalat arasındaki fark.

Türkiye, ihracatını artırıp katma değeri yüksek ürünler satmayı planlıyorsa, öncelikle ithal ettiğimiz hammadde ve yarı mamul maddeleri üretmenin planlamasını yapmak zorundadır.  

İSTATİSTİKİ OYUNLARA BAŞVURMAMAK LAZIM

Gelelim Türkiye’nin ihracattaki pozisyonunun Gaziantep’e uygulanışına. Gerçekten Gaziantep ihracatını arttırdı mı? Eğer öyleyse, Gaziantep’in enerji tüketiminin artması ve istihdamının da artması gerekir. Eğer bunlar olmadıysa, ihracattaki büyümeden bahsedilemez.  

Yine, bir yıl önce ile mukayese edildiğinde kaç kilogram ihracat yapılmış bunun dolar karşılığı kaç lira? 2022 yılı için kaç kilogram ihracat yapılmış, kilogram/dolar oranı ne?

Bunlara sağlıklı cevap verebilirsek, kendimizi kandırmadan, rakamlar üzerinde oynamadan, o zaman Gaziantep’in gelecek yılları ile ilgili planlamayı daha kolay yaparız.

Sonuç olarak, Gaziantep ihracatını artırmış mı? İstatistiki oyunlara başvurmadan, Gaziantep hem katma değerli ürün üretip hem de istihdamını artırabilmiş mi? Tüketmiş olduğu hammadde ve yarı mamul maddeler için, önümüzdeki yıllarda yatırım planlaması var mı?

Bunlarla ilgili sanayi odasının, ticaret odasının ve bakanlığın çalışması var mı? Sadece, marka şehir demekle marka şehir olunmuyor.

Dünyaca tanınan markalar üretemezseniz Gaziantep’i dünyaya tanıtamazsınız” Evet… Bu demektir ki, şu anda enerji tüketimi ne durumda bilmiyorum ama mutlaka önceki yıllara göre düşmüştür.

İstihdam ise artacağına azalmıştır. Yani fabrikalar sürekli işçi çıkartıyor vardiya düşürüyor. Bankalara sığınıyor. Yani bu işte ciddi manada bir terslik olduğu aşikâr. Eğer bunlar böyle değildir diyen var ise lütfen yazsın bana onu da yayınlayalım…  

GELİN BU YANLIŞTAN DÖNÜN

Biz oraya artık Hastaneler ve oteller caddesi diyoruz. Elbette iş yerleri de var. Basit anlatırsak Medikal Point ve Mücahitler Hastanesinin yer aldığı bölge. Yani özellikle trafik yönünden acayip hareketli bir cadde. Önceki yıl bu cadde için bir proje geliştirildi ve tek yön yapılması kararlaştırıldı.

Büyükşehir Belediyesinde de proje hakkında bilgi toplantısı yapıldı. Bende katıldım tabi. Sunumdan sonra teşekkür edenler daha çoktu ama bir ecza şirketi sahibi yanlış olduğunu söyledi.

Bende konuştum tabi. “Gördüğüm kadarıyla bu değişim sorun çözmekten çok sorun yaratabilir, burada asıl mesele park sorununu çözebilmek. Bunun için de orada geniş olan çok katlı park alanını hayata geçirmek.

Sahibi parktan ziyade bu arsayı işyerleri yaptırmak istiyormuş. Ama burası imar planında park olduğuna göre, kararlı olunup çok katlı parkın yapımını sağlanırsa bu projeye gerek kalmaz” dedim.

Sayın Fatma Şahin “tamam hele bir hayata geçirelim sonra bakarız” dedi. Eğer kayıt varsa tekrar dinlenebilir.  

HER GELİP GEÇENİN ÖVMESİ GEREK, OYSA?

Elbette iyi niyetli bir teşebbüs. Sayın Fatma Şahin başta olmak üzere sevgili Sezer Cihan ve Hasan Kömürcü kardeşlerim buradaki kargaşayı gidermek adına bir proje geliştirdiler.

Ama vallahi billahi her Medikal Point hastanesine tedavi veya ziyaret amaçlı gittiğimde, değerli dostum Faruk Haleplioğlu’na uğradığımda yolun giriş ve çıkışında yaşadıklarımı bir Allah bilir, birde bizim gibi büyük sıkıntı yaşayan vatandaşlarla oradaki iş yeri sahipleri bilir.

Güya bu yol tek yönlü yapıldı. Ama çift yönlü parka dönüştü. O da yetmedi 2 ve 3 sıra arabalar park etmeye başladı.

Girişi bela çıkışı işkence. Mevcut otopark dolunca insanlar dön babam dön dolaşıp duruyor. Tartışanlar, kavga edenler hiç bitmiyor.

Bu nedenle daha önce sözlü olarak çok kez dile getirdiğim bu vahim durumun tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Sayın Fatma Şahin’in de oradaki işyerlerine hastane yetkililerine, otellere ve de vatandaşlara soracak bir anket türü uygulama yapmasını tavsiye ediyorum. 

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR