Kimlik ve aidiyet, insan hayatının iki temel unsurudur. Toplumun azınlıklar ve çoğunluklar olarak sınıflandırılması fikri, etnik ve mezhepsel çeşitliliğin olduğu bir ülkede en tehlikeli düşüncelerden biridir
Biz Türkmenler olarak, Suriye'de azınlık olarak sınıflandırılmayı reddediyoruz. Çünkü biz, Suriye halkının ayrılmaz bir parçasıyız ve devletlerin, imparatorlukların inşasında uzun bir tarihî role sahibiz. Suriye'ye olan bu derin bağlılık, ulusal birliğimizi zayıflatan her türlü sınıflandırmayı reddetmemize sebep olmaktadır.
Modern devlet, herkes için ırk, din veya mezhep ayrımı gözetmeksizin eşit vatandaşlık ilkesine dayanmalıdır. Her vatandaş, siyasi katılım ve en üst düzey makamlara, cumhurbaşkanlığı da dâhil olmak üzere, ulaşma hakkına sahip olmalıdır.
Ulusal aidiyeti güçlendirmek ve tüm bileşenlerin farklılıklarına saygı göstermek, toplumu bölünmelerden koruyacak gerçek bir ulusal birliğin inşası için en iyi yoldur. Türkmenler ve diğer Suriyeli etnik gruplar, şanlı bir tarihî ve kültürel role sahiptir ve bu ortak miras, Suriyeliler için bir güç kaynağı olmalı, bölünme veya ayrımcılık amacıyla kullanılmamalıdır.