İç içe geçmiş konulardan bir bütün çıkarmaya çalışacağım bu yazımda..
Nasıl olacak bilmiyorum, inşallah sonunda hepimizin beğendiği bir yazı olarak okunur.
Mardin’deydim hafta sonu..
Kongremiz vardı.
Sonuç olarak Güneydoğu Gazeteciler Federasyonu (GGF) Genel Başkanı Mehmet Çelik ile güven tazeleyerek yola devam edeceğiz.
Mardin’e kongremizi yapmak için gidince kısa süreli gezme fırsatı da bulduk tabi.
Yanımda Gaziantep’ten Murat Atay, Mustafa Teke. Kilis, Şanlıurfa, Batman, Diyarbakır, Siirt, Şırnak, Mardin, Adıyaman’dan gelen Cemiyet başkanlarım ve gazeteci dostlarım var.
Sokakları sırlı, taşları ve hikayesi altın kadar kıymetli bu şehir insanın içine işliyor.
Her seferinde daha çok sevdiriyor Mardin kendisini bana.
Nasıl sevdirmesin ki, Süryani Bahe’nin, Midyat doğumlu Gaziantepli iş adamı Mahsun Altunkaya’nın memleketi Mardin kendini.
İki hikaye ki, içinde ibret ve nasihat var çok fazla.
Süryanilerin Deyrul Zafaran Manastırı'nda 70 yıl boyunca annesini bekleyen Bahe’nin memleketi Mardin…
Bahe’nin hikayesi çok ama çok acıklı..
6 yaşındayken annesi tarafından geleceğim diyerek manastıra terk edilen, 70 yıl boyunca annesini bekleyen ve ümidini hiç kaybetmeyen Bahe gibisin Mardin…
Anne Suriye’ye giderken iki kardeşten birinden vaz geçmek zorunda kalıyor.
Bahe uyurken horoz saldırısına uğradığı için yaralı ve biraz bakıma muhtaç.
Diğer kardeşi sağlam…
Anne manastırın avlusuna bıraktığı Bahe’ne, “Beni burada bekle, geleceğim”diyerek gidiyor.
76 yaşında vefat eden Bahe manastırı annesi gelir onu bulamaz korkusuyla hiç terk etmiyor.
Ömrü boyunca anne gelecek ümidiyle hayata tutunmuş.
Aslında Anne yok!..
Ama gelir “inancına ve umuduna bırakılan anne sevgisi onu 70 yıl boyunca ayakta tutmuş.
Anne sevgisine bakarmısınız..
76 yaşında kalbine yenik düşen Bahe, ölüm döşeğindeyken bile “Anne Gelecek”diyerek gözlerini yummuş.
Mardin Gazeteleri o gün manşetlerinde “Bahe annesine kavuştu..” manşetini atmışlar.
Anne sevgisi arayanlar Süryani Bahe’nin hayatına baksınlar.
Bahe, annesine kavuştu.
Ana Mardin, bekliyor halen…
Bahe’nin anne gelecek umudu gibi bekliyor hemde.
Neyi bekliyor demeyin..
Tarih boyunca birçok medeniyete ve dinlere ev sahipliği yapan Mardin, tarihi zenginliğinin yanına yeni zenginlikler koymayı, ertelenen, ötelenen, bekletilen Mardin için hayati önem taşıyan konularda ilerlemeyi bekliyor tabi ki.
Enerji’den tarıma, sanayiden ulaşıma, tarihi yapıdan turizme, Güvenlikten dinler arası kardeşlik muhabbetine, kısacası yerin altı ile yerin üstündekinin onuru, gururu ve mutluluğu ile dünyaya örnek olduğu bir yer olmalı Mardin…
Emin olun, Benim gönlümde öyle.
Mardin OSB Başkanı Nasır Dıyan’ın pozitif muhabbeti, Gönlünün güzelliği yüzüne vurmuş Artuklu Belediye Başkanı Mehmet Tatlıdede’nin mütevaziliği, rahatsızlandığı için gelemeyen Vali beyin yerine gelen Vali Yardımcısı Elazığlı kardeşimiz Muhammed Talha Canpolat’ın Devlet yüzlü duruşu benim çok hoşuma gitti.
Bahe’nin annesine hasret gitmesi içimi yakar her seferinde.
Mardin için ise çaba harcandığını görmek, olabileceğini umut etmek Bahe’nin annesini beklemesi gibi kutsal ama imkansız değil bence.
Belki Bahe değil ama Mardin’in beklemek üzerine kurgulanmış kaderini değiştirmek lazım artık…
Mahsun Altunkaya…
Bir diğer Mardin’le ilgili mevzuu, Midyatlı Gaziantepli iş insanı Mahsun Altunkaya ile alakalı.
Ailemle Mardin çıkışı Midyat’a uğramıştık.
Eski Midyat’ın insanı kendine hayran bırakan yerlerini gezdikten sonra hediyelik eşya satan bir dükkana girmiştik.
Selamun Aleyküm deyip içeri girdik.
Ve Aleykümselam kardeşim, diyerek karşılandık.
Bakır bir çaydanlık dikkatimizi çekti istedik.
Tezgahtan indirdiler.
Sonra; bileklikti, küpeydi, gümüş hediyelik eşyalardı falandı filandı derken, Esnaf arkadaşa, “Aldıklarımız çoğaldı, bir pazarlık ederiz seninle dedim.”
Ve ekledim, “Daha hemşerimin selamını size iletmedim”diyerek devam ettim.
Esnaf gayet nazik bir şekilde, “kimin selamıdır merak ettim” diyerek sordu.
Mahsun Altunkaya dedim.
Benim iyi dostumdur deyince,aldığınız herşeyi geri bizden aldı.
“Bunlar size yaramaz abi” dedi.
Başka bakır yeni bir çaydanlık getirdi.
İnci, boncuk vs. ne varsa yenisiyle değiştirdi.
“Mahsun Altunkaya’yı tanırmısınız” diye sordum.
“Onu burada herkes tanır, Allah ondan razı olsun” dedi.
“İsmini verirsen selamını ileteyim kendine” dedim.
“Biz onu tanırız, o bizi bilmez kardeşim” dedi.
Nasıl yani!..
“Sen seni bilmeyen bir adamın adı geçince neden yaptın bunu o vakit” dedim.
“O bizi bilmez. Biz onu biliriz.
Allah onun yaptıklarını bilir.
Sizin bişeye ihtiyacınız varmı, açmısınız, tokmusunuz, kalacaksanız yeriniz varmı… vs vs…” dedi.
Şaşırdım.
Öylece kaldım.
“Hesap nedir abi” dedim…
“Sen hesabı söyle…”
Aldı bişeyler.
Alması gerekenin yarısı kadarını aldı herhalde.
Tanıyorum Mahsun Altunkaya’yı.
Duyardım, söylerlerdi, yaptıklarını Midyat için…
Az bile demişler.
Bunu bişey olmak için çabalayanlar için yazdım.
Olacaksanız böyle olun…
Vali kim olacak?..
Vali kim olur diye soran çoğaldı.
Gaziantep valimiz bu hafta belli olacak.
Benim tahminim Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş Gaziantep Valisi olarak gelebilir.
Elazığlı kendisi…
Daha öncesinde Şırnak Valiliği yaparken tanışmış, birkaç sefer Şırnak’ta ziyaret etmiştim.
İyi diyemem.
Çok iyi bir insan…
Çalışkan, kararlı, cesaretli ve bir o kadar da bilgili.
Davut Gül Vali İstanbul’da başarılı olur.
Mehmet Aktaş Gaziantep’e Vali olarak atanırsa kaldığımız yerden devam ederiz.
İlerleriz…
Türkiye’de yeni bir Valiler ve Emniyet Müdürleri kararnamesi olacak.
Gaziantep Valisi gitti.
Emniyet Müdürü’de güzel bir yere gidecektir.
Gelenek haline gelen şu cümlemizi yazalım.
Gaziantep’i yöneten İstanbul’u yönetir, İstanbul’u yöneten ise Türkiye’yi yönetir.
Buraya gönderilen ise bunlar düşünülerek gönderilir.
Ne diyelim Hayırlısı olsun…
Allah Bahe gibi annesini sevenlerin, Mahsun Altunkaya gibi sevilenlerin sayısını artırsın.
Kalın Sağlıcakla…
Arif Kurt
Gaziantep/ 19 Haziran 2023
