Fransız askerleri tarafından süngüyle şehit edilişinin 101. yıldönümünde Mehmet Kamil’i yani Şehitkamil’i özlem, Onur, gurur ve rahmetle anıyorum.
21 Ocak 1920 senesinde şehit edildi Mehmet Kamil.
Zorba, kahpe, sapık, müptezel, mücrim işgalci Fransız askerleri tarafından
Annesi Hatice hanımı taciz eden Fransızlara karşı namusunu korumak adına karşı durduğu için süngülerle vurulan ve öldürülen Mehmet Kamil, Gaziantep’in ilk çocuk şehidi ve direnişin sembolü olarak tarihe geçerken, ona bunu yapan Fransızlar o günden günümüze “kahpe” olarak anıldılar ve yazıldılar anlı şanlı hatıralarda ve tarih kitaplarında.
Kahpe bunlar kahpe!...
Şehitkamil’i bir Cezayirli askerin öldürdüğünü ileri sürüp onun üzerine yıkmaya çalıştılar.
O dönemin Kolej müdürü Merrill hanım efendi, yaşanan olayı Cezayirli bir askerin üzerine yıkmaya çalıştı. İşbirlikçi Merrill hanım efendinin hatırlarında, Fransız kelimesini kullanmaması ise oldukça manidar.
Merrill ayrıca, bu olayın şehirde yoğun protestoya sebep olduğunu da hatıralarında yazmış.
Gizlemeye ve başkasının üzerine yıkmaya aklınca örtbas etmeye çalışmış. Kahpelik etmiş yani.
Fransızlar bunda başarılı olamayınca başka bir yola koyulmuşlar.
Dedim ya kahpe bunlar kahpe diye;
Fransız Kumandanı Yarbay Saint-Marie yanında birkaç subay ve tercümanla Cemiyet-i İslamiye'nin toplantılar yaptığı Nuri Mehmet Paşa Cami karşısında bulunan Nakşibendi Tekkesi'ne gelerek taziyede bulunur.
Fransız kumandanı neticenin nereye gideceğini görüp, Şehit Kamil'in babası Ökkeş efendiyi çağırır.
Ona güzel bir teklifte bulunacaktır.
Yokluk ve fakirlik içinde yaşayan bir ailenin işgal altındayken yapılacak olan teklifi geri çevirtmeyeceğini düşünmüştür.
Zira kendisi aynı durumda olsa yapılacak teklife “Evet” diyecek kadar aşağılıktır.
Herkesinde kendisi gibi düşüneceğini umarak hayatının en büyük dersini alacağı o teklifi yapar!...
‘Canına ve Kanına karşılık, Senin çocuğunun ağırlığınca altın verelim.' der baba Ökkeş efendiye.
Baba Ökkeş efendi bu teklifi asla kabul etmeyip; 'Siz, isterseniz bana Fransa'yı verin, ben bunu kabul etmem. Aramıza artık kan girdi, oğlumu şehit ettiniz ve namusuma el uzattınız. Dolayısıyla bunu artık kılıç, silah temizler. Sizinle bir mücadelemiz var. Paranızı istemem ve şehrimizden defolup gidin' diye karşılık verir.
Mehmet Kamil’i şehit eden Fransızların komutanı, şamar üstüne şamar yemekte, insanlığından ve kendisinden utanıp yerin dibine girmektedir.
Mehmet Kamil öldürülmüş, o dönem kayıtlara ise Kamil olarak değil ‘Kemali’ olarak geçmiştir.
Aile olarak onlara Kemaliler dendiği için küçük yaşta şehit olan Kamil unutulmasın ve kaybolmasın diye kayıtlara Kemali olarak yazılmıştır.
Kendisi 21 Ocak 1920 tarihinde şehit olan Mehmet Kamil’in o dönemin hastane kayıtlarında da ismi bulunmamaktadır.
Sebebi çok ilginç!..
Kamil 21 Ocak 1920’de şehit olmuş, hastanede şehit olanların kayıtları ise 1 Nisan 1920’de tutulmaya başlamıştır.
Şehitkamil’in hayatta kalan en son Kardeşi rahmetli Kemal Dilek amcayla tanışma, konuşma Şehitkamil’i dinlene fırsatı bulmuştum.
Prof.Dr.Halil İbrahim Yakar hoca, ASP İl Müdürü Mustafa Yıldırım, Av.İskender Kahraman ve eşi, Başak Akay’ın gayretiyle Annesi Hatice Hatunun kaybolan mezarını bulduk. Şehitkamil’in anasının ak sütü gibi hakkı olan şehitlik beratı ve kahramanlık madalyasını ailesine ve ailesinin takdimiyle Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu’na teslim ettik.
Şehit olduğunda çocuktu Mehmet Kamil.
Bugün 800 binin üzerinde insanın yaşadığı ilçeye adını veren mezar yeri bile olmayan bir Kahraman.
21 Ocak 2021 Perşembe günü onun şehadete erişmesinin 101’nci yıldönümü.
Dünden bugüne Hafızamızda kalanlar;
Mehmet Kamil, Şehit Kamil olarak yaşayan bir Kahraman. (Mezarının Ali’ye Ömer Battal ilkokulunun altında kaldığı rivayet edilir)
Fransızlar ise halen kahpelikle var olmaya çalışan bir ülke.
21 Ocak ise mezar yeri bile olmayan çocuk şehit Kamil’in ölüm yıldönümü.
Rabbim ondan razı olsun.
Rabbim ona ve kardeşi Kemal amcaya rahmet eylesin.
Allah kahpeleri kahreylesin...
Kalın sağlıcakla...
21 Ocak 1920 senesinde şehit edildi Mehmet Kamil.
Zorba, kahpe, sapık, müptezel, mücrim işgalci Fransız askerleri tarafından
Annesi Hatice hanımı taciz eden Fransızlara karşı namusunu korumak adına karşı durduğu için süngülerle vurulan ve öldürülen Mehmet Kamil, Gaziantep’in ilk çocuk şehidi ve direnişin sembolü olarak tarihe geçerken, ona bunu yapan Fransızlar o günden günümüze “kahpe” olarak anıldılar ve yazıldılar anlı şanlı hatıralarda ve tarih kitaplarında.
Kahpe bunlar kahpe!...
Şehitkamil’i bir Cezayirli askerin öldürdüğünü ileri sürüp onun üzerine yıkmaya çalıştılar.
O dönemin Kolej müdürü Merrill hanım efendi, yaşanan olayı Cezayirli bir askerin üzerine yıkmaya çalıştı. İşbirlikçi Merrill hanım efendinin hatırlarında, Fransız kelimesini kullanmaması ise oldukça manidar.
Merrill ayrıca, bu olayın şehirde yoğun protestoya sebep olduğunu da hatıralarında yazmış.
Gizlemeye ve başkasının üzerine yıkmaya aklınca örtbas etmeye çalışmış. Kahpelik etmiş yani.
Fransızlar bunda başarılı olamayınca başka bir yola koyulmuşlar.
Dedim ya kahpe bunlar kahpe diye;
Fransız Kumandanı Yarbay Saint-Marie yanında birkaç subay ve tercümanla Cemiyet-i İslamiye'nin toplantılar yaptığı Nuri Mehmet Paşa Cami karşısında bulunan Nakşibendi Tekkesi'ne gelerek taziyede bulunur.
Fransız kumandanı neticenin nereye gideceğini görüp, Şehit Kamil'in babası Ökkeş efendiyi çağırır.
Ona güzel bir teklifte bulunacaktır.
Yokluk ve fakirlik içinde yaşayan bir ailenin işgal altındayken yapılacak olan teklifi geri çevirtmeyeceğini düşünmüştür.
Zira kendisi aynı durumda olsa yapılacak teklife “Evet” diyecek kadar aşağılıktır.
Herkesinde kendisi gibi düşüneceğini umarak hayatının en büyük dersini alacağı o teklifi yapar!...
‘Canına ve Kanına karşılık, Senin çocuğunun ağırlığınca altın verelim.' der baba Ökkeş efendiye.
Baba Ökkeş efendi bu teklifi asla kabul etmeyip; 'Siz, isterseniz bana Fransa'yı verin, ben bunu kabul etmem. Aramıza artık kan girdi, oğlumu şehit ettiniz ve namusuma el uzattınız. Dolayısıyla bunu artık kılıç, silah temizler. Sizinle bir mücadelemiz var. Paranızı istemem ve şehrimizden defolup gidin' diye karşılık verir.
Mehmet Kamil’i şehit eden Fransızların komutanı, şamar üstüne şamar yemekte, insanlığından ve kendisinden utanıp yerin dibine girmektedir.
Mehmet Kamil öldürülmüş, o dönem kayıtlara ise Kamil olarak değil ‘Kemali’ olarak geçmiştir.
Aile olarak onlara Kemaliler dendiği için küçük yaşta şehit olan Kamil unutulmasın ve kaybolmasın diye kayıtlara Kemali olarak yazılmıştır.
Kendisi 21 Ocak 1920 tarihinde şehit olan Mehmet Kamil’in o dönemin hastane kayıtlarında da ismi bulunmamaktadır.
Sebebi çok ilginç!..
Kamil 21 Ocak 1920’de şehit olmuş, hastanede şehit olanların kayıtları ise 1 Nisan 1920’de tutulmaya başlamıştır.
Şehitkamil’in hayatta kalan en son Kardeşi rahmetli Kemal Dilek amcayla tanışma, konuşma Şehitkamil’i dinlene fırsatı bulmuştum.
Prof.Dr.Halil İbrahim Yakar hoca, ASP İl Müdürü Mustafa Yıldırım, Av.İskender Kahraman ve eşi, Başak Akay’ın gayretiyle Annesi Hatice Hatunun kaybolan mezarını bulduk. Şehitkamil’in anasının ak sütü gibi hakkı olan şehitlik beratı ve kahramanlık madalyasını ailesine ve ailesinin takdimiyle Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu’na teslim ettik.
Şehit olduğunda çocuktu Mehmet Kamil.
Bugün 800 binin üzerinde insanın yaşadığı ilçeye adını veren mezar yeri bile olmayan bir Kahraman.
21 Ocak 2021 Perşembe günü onun şehadete erişmesinin 101’nci yıldönümü.
Dünden bugüne Hafızamızda kalanlar;
Mehmet Kamil, Şehit Kamil olarak yaşayan bir Kahraman. (Mezarının Ali’ye Ömer Battal ilkokulunun altında kaldığı rivayet edilir)
Fransızlar ise halen kahpelikle var olmaya çalışan bir ülke.
21 Ocak ise mezar yeri bile olmayan çocuk şehit Kamil’in ölüm yıldönümü.
Rabbim ondan razı olsun.
Rabbim ona ve kardeşi Kemal amcaya rahmet eylesin.
Allah kahpeleri kahreylesin...
Kalın sağlıcakla...