Başlığa bakan, sevgili İlter Kırmızı’nın ‘Bir Sır Adam’ adlı kitabından bahsettiğimi düşünecek. Sağlam kitap yazılmış neme lazım. Her sayfasında “vay be” , “ yok da” diye hayret ifadeleri bazen içimizden bazen de gayri ihtiyarı sesli olarak kendini gösteriyor.
Ama ne yazık ki bu yazının konusu o muhteşem kitap değil.
Aslında kitap demeye dilimin de varmadığı ama kitap kılığında ahaliye Cumhurbaşkanlığı tarafından yutturulmaya çalışılan bir şeyden bahsedeceğim.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve şürekası dahiyane bir proje ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın gelen konukları kabulü sorasında yaptığı kabullerle, Türkiye’de yaptığı gezilerde söyledikleri ile ziyaret ettiği kuruluşlarda attığı nutukları kitaplaştırmışlar. Yaklaşık 500 sayfa, en kaliteli kağıda binlercesi özel bir matbaada basılmış.
Benim elime geçen ikinci kitap. Birincisi de varmış, kuvvetle muhtemel üçüncüsü de çıkar.
Kitabın adı şu:
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Anavatan Konukları ve Yurtdışı Ziyaretleri
Anlayacağınız Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu’nun halka TAK Ajansı, BRT ve yandaş medya aracılığı ile akıttığı zehri ve pompaladığı saçmalıkları, yine halkın parasını çar çur ederek alt alta koyup kitap yapmışlar.
Öyle kitapçılarda bulamazsınız. Zaten kendine saygısı olan kitapçı bu kitap kılığına girmiş, birilerine ya siyasi ya da mali rant sağlamaya yönelik garabeti raflarına asla koymaz.
Gerçekten kitap yazan ya da gerçekten kitap okuyanlara ayıp olur. Hakaret olur.
Bu kitabın ilki askeri birliklere gönderilmiş, zorla askerlere dağıtılmış.
Askerden yeni terhis olmuş bir kardeşim anlattı.
İkincisi ise saraya “ Beni ziyaret etsinler” diye Seymenbaşı’nın buyurduğu bir öğrenci grubundaki öğrencilerin eline tutuşturulmuş. Belli ki gelen giden veriliyor. Alanlar da gülüyor.
Bazı gariban öğrencilerin okul kitaplarını alamadığı, fotokopilerle idare etmek zorunda olduğu, açlık sınırı asgari ücretin üzerinde bir rakama yükseldiği, herkesin tasarruf için beslenmesini dahi kıstığı bir ortamda, kültürlü görünmek, bilge biri gibi davranmak, çok okuduğu görüntüsü vermek ve kendini zorla kabul ettirmek için verilen saçma sapan akıllarla, saçma sapan bir projeye sırf “kültürel çalışmalar” kalemde para var diye servet harcayan kişi ne denir artık bilemiyorum.
Kitap müsveddesinin içindekiler bölümüne bakıyorum.
1. Bölüm:
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, eşi Sibel Tatar ile birikte İstanbul’a gitmek üzere adadan ayrıldı.
İnanabiliyor mısınız? Şaka yapmıyorum. Ziyaret edin size de versinler bakın. Kanınız donacak. 89
16’ncı bölüm başlığı daha şahane.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Kütahya’da. Tatar büyük sevgi gösterileriyle karşıladı.
89’uncu Bölüm: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Hatay Çarşısı’nı gezdi
90’ıncı Bölüm: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Türkiye Cumhuriyeti temaslarını tamamladı ve ülkeye döndü.
Delireceğim.
Cumhurbaşkanlığı web sitesinde olan ve haber sitelerinde de yer bulan bu haberleri ve acıkmaları bir ton prar harcayarak kitap yapmak neyin nesidir? Lütfen biri bana anlatsın.
Tabii Ersin beye sorsanız alacağınız yanıt da bu yazının başlığı oldu işte.
Ne kitap be gardaş! Ha!
