Eski şarkı sözlerinin üzerine bina ettiğim köşe yazılarını seviyorum. Son zamanlarda mümkün olduğunca yazıyorum.
Bir şey yapmalı demiştim Moğollar’a ithafen.
Şimdi de Mazhar Fuat Özkan’ın Sakın Gelme şarkısı dilime dolandı.
Nereden mi? Anlatayım.
Birileri çıkıp diyor ya, dünyanın her yerinde enflasyon var. O yüzden siz özel değilsiniz, çok fazla da söylenmeyin.
Diğer taraftan KKTC’deki herkesin bir ya da birçok bağlantısı olan İngiltere’deki Kıbrıslı Türklerin tatile geldiklerinde, ‘hayat İngiltere’de zorlaştı. Enflasyon var’ dediklerine tanık oluyor hep birlikte.
Şimdi hesap edelim.
İngiltere’deki enflasyon yüzde 5-7 seviyelerinde.
Diyelim ki her şey kötü gitti ve Büyük Britanya ekonomisi yüzde 10 enflasyon gördü. Olmaz ya. Ama kolay hesaplamak için 10 diyelim.
Bu ne demektir?
Yine bizim anlayabileceğimiz bir lisana indirgeyelim.
Eğer bir aile ayda 10 kez ailece güzel bir restoranda yemek yiyecek gücü varsa, yüzde 10 enflasyon baş gösterdiğinde, bu ayda 9 kereye düşer.
Yani 10 kez değil 9 kez yemek yiyecek duruma gelir o aile. Bu tölere edilebilir mi? Elbette.
Keyfi için ayda 500 Sterlin para harcayacak bütçesi olan bir kişi, bunu 450 Sterline düşürmek durumunda, eğer yüzde 10 Enflasyon olacaksa. 500 ile 450 arasında büyük bir fark yok. Azıcık kemerler sıkıldı mı, enflasyon insanların günlük hayatını çok fazla etkilemez.
Gelelim KKTC’ye.
Büyük kısmı Türk Lirası kullanımından kaynaklanan enflasyon, yüzde 100’e ulaştı. Belki de geçti. Bu konuda karışık değerlendirmeler var. Gıda enflasyonu gibi.
Bu durumu da aynı örneklerle anlatalım.
Eğer KKTC’de bir aile ayda 10 kez dışarda yemek yiyorsa, yüzde 100 enflasyon olan bir ortamda, ailesi ile birlikte bir restoranda yemeğe çıkma sayısı ayda ‘0’ (Yazı ile Sıfır) kereye düşmek zorundadır.
Eğer kişi kendi keyfi için bin TL harcıyorsa, bu rakamı ‘0’ TL’ye düürmek zorundadır.
Yani yüzde 4,6, ya da 10’luk enflasyonu insanlar tarafından tölere edilebilir ancak iş yüzde 100’lere ulaştığında o zaman artık ekonomik imha durumu söz konusu olur.
Ya hazırda varsa o tırtıklanıp bitirilir ya da borçlanarak standart korunmaya çalışılır.
Şimdi İngiltere’de yaşayan dost ve akrabalarımızın başka bir avantajı daha var. Sağlık ve temel eğitim giderleri neredeyse yok gibi. Halbuki bizde, bu iki kalem gider zaten, belimizi büken.
Enerji işine girmiyorum bile. Kıyas bile kabul etmez.
Demem o ki, ülkemize gidelim.
Memlekete dönelim.
Diye sakın düşünmeyin.
Mazhar Fuat Özkan’ın dediği gibi ben de size diyorum.
Sakın Gelme.