Birinci turda bitmeyip, ikinci tura kalan seçimler tamamlandı çok şükür.
*
İlk turun ardından bin tane analiz okuduktan sonra, ikinci turda aynı işkenceyi çekemeyeceğimi fark ettim.
Sağımız solumuz analizci ve komplo teorisyeni ile dolmuş durumda.
Öyle ki, kahvehane köşesinde pişpirik oynarken devletin kendisini izlediğini iddia eden sıradan vatandaştan tutun, eğitimli akademisyenlere kadar herkes bu girdaba kapılmış gidiyor.
İnanılmaz teorilere inanıyor gibi yapar oldum.
*
Seçimden önce, "Sen gazetecisin, sence kim kazanır?" diye soranlara "İzmir'den, Aydın'dan, Muğla'dan bakınca Millet İttifakı, Gaziantep, Şanlıurfa ve Konya'dan bakınca Cumhur İttifakı kazanır" cevabını verdim.
Ülkeyi okumak çok da zor değil yani.
*
Daha taze sıkılmış portakal suyumu yudumlamaya başlamadan yazı yazmaya başladım.
Sağımız solumuz analizci kaynıyorken bir de ben kafanızı şişirmeyeyim.
Kısa bir hikaye anlatayım.
Seçimin sonucu da vatana millete hayırlı olsun.
*
Bir arkeolog, bir fizikçi, bir teolog, bir sanat tarihçisi araştırma için yola çıkmışlar. Yolda kar fırtınasına yakalanmışlar ve kaybolmuşlar. Tam donarak öleceklermiş ki bir köylü onları bulmuş.
Bunları almış köye, evine götürmüş. Dördünü de gürül gürül yanan sobanın başına alan köylü 'bunlar açtır' diye bir şeyler hazırlamak için çıkmış.
*
Soba yerden 1 metre kadar yüksekte taşların üzerine yerleştirilmiş. Bu durum sıcak sobanın başında kendine gelen dört bilim insanın dikkatini çekmiş.
*
Köylü neden sobayı taşlarla bir metre kadar yükseltmiş?
*
Arkeolog atılmış, “Bu taşlar sıcağı içine alıp uzun süre muhafaza edebilir. Köylü bu yüzden odayı daha uzun sıcak tutmak için yapmış olabilir” demiş.
*
Fizikçi, “Hayır sobayı odanın tam ortasına koymuş ve bir metre yükseltmiş ki odanın her tarafını eşit bir şekilde ısıtabilsin” demiş
*
Teolog “Hayır köylünün eski inançlarından kaynaklı ateşe duyulan bir saygı vardır. Bu yüzden ateşi yüksekte tutarak saygısını göstermiş” demiş.
*
Sanat tarihçisi, “Hayır bu bölgenin tarihinden kaynaklanan bir konu. Taşlarla çeşitli eserler yapmak bu bölgede yüzlerce yıl öncesinden beri devam eden bir gelenektir” demiş.
*
Bu dört bilim insanı hararetle tartışırken köylü elinde yemek tepsisi ile içeri girmiş.
Tezinde iddialı fizikçi atılmış. "Niçin böyle yaptığını köylüye soralım" demiş.
"Tamam" demiş diğerleri.
*
"Kardeşim neden sobayı taşların üzerinde yaklaşık bir metre kadar yükseğe yerleştirdin?"diye sormuş fizikçi.
*
Köylü, bu dörtlüye bakmış ve "Boru kısa geldi" demiş.
*
Kalın sağlıcakla.
GÜNÜN SÖZÜ
"..kimse kaybettik diye öfkeli olmasın.. kimse kazandık diye aşırıya kaçmasın.. düşman kazanmadı, düşman kaybetmedi.."
BEN
"..yusuf'un terkedildiği kuyuda züleyha'nın utancındayım.. ben israfil'in üflediği yankıdayım..
ne cennette, ne cehennemde, ar ve af deveranında, yanlız 'allah' sevdasındayım.."
GÜNÜN TESPİTİ
"..kerkük 'türkmensiz', türkmen 'kerküksüz' olmaz.."
KADINLAR&ERKEKLER
"..kadınlar alışveriş yaparken 'polis' gibidir.. al bunu, al bunu, al al al.."