Şehrin ismi ‘Efendi’ anlamına gelen Kiris Kilis olarak biliniyor.
Tahminen 8. yüzyılda bölgeye gelen Türkmenler tarafından Kiris, Kilis diye söyleterek değiştirmiş ve bugünkü yeri Kilis olarak isimlendirilmiş.
Babil, Hitit, Huri-Mitanni, Arami,Asur, Pers, Makedonya, Roma Bizans, Selçuklu, Memluk/ Kölemen, Osmanlı gibi tarihe damga vuran tarih yazan imparatorluk ve devletlere ev sahipliği yapan Kilis’in tarihi Geç Kalkolitik Çağa (M.Ö: 3500-3000) kadar dayandığı anlatılır.
Halife Hz.Ömer (r.a) zamanında 636 yılında Ebu Ubeyde Bin Cerrah (Ebu Ubeydet-ibn-il Cerrah) tarafından İslam topraklarına katılarak, sınır bölgesi kentlerinden biri oldu Kilis.
Yavuz Sultan Selim Han, Memlüklüleri 24.Ağustos.1516 yılında Kilis kırsalındaki Dabık Köyü düzlüğünde yenip, yöreyi Osmanlı topraklarına kattı. Tarihe Merc-i Dabık savaşı olarak geçen bu olaydan sonra önce Yukarı Mezopotamya sonra tüm Ortadoğu Osmanlı Devleti’nin egemenlik alanına girdi.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Halep’e bağlı bir sancak olan Kilis, 1995 yılında Gaziantep’e bağlı bir ilçeyken alınan kararla il oldu.
Fransızlar ve İngilizler tarafından işgal edilen Kilis’imizin düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yoldönümü kutlamalarına katılma şansı bulduk.
Kilis Basın Cemiyeti Başkanı Abdullah Alpdağ’ın ev sahipliğinde Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun 26. Başkanlar Kurulu toplantısını Hudud eli Kilis’te yaptık.
Genel Başkan Nuri Kolaylı önderliğinde Türkiye’nin en büyük meslek yapılanması olan TGK’nın periyodik olarak yaptığı Kilis’teki Başkanlar Kurulu toplantısında BİK Anadolu Gazete Sahipleri temsilcileri seçiminde yer alacak arkadaşlarımızın kimler olacağına karar verdik.
Ordu’dan Erdoğan Erişen, Şanlıurfa’dan Tahir Gülebak, Bilecik’ten Mehmet Ergün kardeşimiz Gazete sahiplerini temsilen Konya’dan ise Sefa Özdemir Başkan da Prodüksiyoncıları temsilen seçimlerde yer alacak.
Gazamız şimdiden mübarek olsun.
Hepimiz kendimiz adaymış gibi çalışacağız.
Mesleki konuların tartışıldığı. İleriye dönük stratejilerin belirlendiği, her zaman olduğu gibi yasa yapıcılara Gazetecilik meslek kanunu çıkmalı diye mesajların verildiği Kilis’te, mesleki dayanışmanın en güzel örneklerinden birisine şahitlik ettik.
Haksızlığa uğrayan arkadaşlarımızın her daim yanında olacağımızı ilettik.
Dostlarla hasret giderdik.
Birlikteliğimiz bitmesin istedik.
Kilis Valisi Recep Soytürk, Kilis Belediye Başkanı Servet Ramazan ve Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karaçoşkun’u ziyaret ettik.
Emek ve desteklerinden dolayı her birine ayrı ayrı teşekkür ederim.
Kilis Vakfı Başkanı kıymetli büyüğümüz hayırsever iş insanı Berber Yaşar olarakta bilinen Yaşar Aktürk’ün Haşim Özyurt kardeşim aracılığıyla bizlere sunduğu gala yemeği ve plaketlere ayrıca teşekkür ederim.
Yaşar Aktürk’ü tanırım.
Çok severim hatta.
Kilis aşığı bir insan.
Her ilde onun gibiler illaki vardır.
Ama Yaşar Aktürk, Türkiye ve Kilis için çok ama çok özel bir insandır.
Allah hayırlı ömürler versin kıymetli dostuma.
Kilis’e gelecek olursak.
Zeytini, Zeytin yağı, Kilis karası üzümü, tescilli yemekleri ve değerleri, 400’ün üzerinde tescil edilmiş han ve tarihi eser yapıları ile nüfusu az tarihi ve geleceğe olan inancı büyük bir şehir Kilis.
Eksikleri olan bir şehir.
Alaeddin Yavaşça, Ahmet Taner Kışlalı, Nejat Uygur, Hınçal Uluç, Öztürk Serengil, Org. Doğan Güreş, Aydan Şener, Doğu Perinçek, Yaşar Aktürk gibi Türkiye’nin yakından bildiği isimlerin memleketi olan Kilis’in, geçmişe dayalı yetişmiş insan potansiyelini günümüzde koruduğunu ve devam ettirdiğini söyleyemem.
Tarihi ve Türkiye’de konusunda otorite olmuş isimlerin doğduğu şehir olan Kilis’in günümüzde kendi içinde sorunları ile boğuşan, kabuğunu kırmaya çalışan, gözü Ankara’da kulağı Suriye’de hedefsiz bir şehir olduğunu söylersem kimse bana kızmasın, gücenmesin.
Vizyonu kağıt üzerinde olan cesaretli yönlendiricileri bulunmayan bir şehir Kilis.
Yeni yeni kentin idarecilerin elini taşın altına koymasıyla bir şeyler olmaya başlamış.
Özelliklede zeytinyağı konusunda.
Kalkınmada öncelikli yöreler kapsamındaki Kilis aynı zamanda ilan edilen Cazibe merkezlerinden birisi.
Üniversitesi, Sanayi Bölgesi ve kendine has ürün ve üretim kapasitesi ile Kilis yeni bir bağımsızlık mücadelesi veriyor.
Yokluk içinde, bütün imkansızlara rağmen düşmana direnen ve başaran Kilis’in kurtuluşunun 101. yıldönümünde daha iyi şartlarda yeni bir kurtuluş savaşı içinde olduğunu düşünüyorum.
Bu kez düşman ekonomi.
Kilis ekonomik anlamda yaşanan Kurtuluş savaşından da galip çıkmak istiyorsa, eleştirmeyi bırakıp çok çalışarak, bahanelerden uzaklaşıp, üreterek dünyaya ihraç ederek bunu başarabilir.
Çünkü;
Düne göre daha iyisiniz,
Yarın daha da iyi olacaksınız.
Çok çok daha iyi olmak istiyorsanız sahabelerin ecdadınızın ve komutanların bu topraklar için neler yaptıklarına ve ne bedeller ödediklerine bakacaksınız.
Bu yüzden hep var ve varlıklı olasın, Efendi kalasın Kilis…
Kalın sağlıcakla…
Arif Kurt
11 Aralık 2022/ Kilis
Bilal Erdoğan 2 yıl önce