Elinizde fazla varsa sizden bir kalp istiyorum
Sizden bir kalp istiyorum iki dünyayı birden atan
Bir kalp gözbebeklerimde büyüyen karanlığı silmek için
Şafağa doğru koşan yağız atların nefesinde
Annesiz çocukların uykularını bölen rüzgarlarda
Bir karıncanın su içtiği çeşme başlarında
Haritaların kanayan yerinde
Mayın döşenmiş sınırların dikenli tellerinde
Sadece bir kalp istiyorum sizden
Bir terzinin arta kalan kumaşıyla
Ayıplarımı örtecek elbiseler dikmek için
Yaşamaktan usanmış adamların kirli sakallarında
Bir kadının utançla çerçevelenmiş tülbentinde
Gelinlerin yeni kına yakılmış ellerinde
Her sabah yüzünü güneşe dönen çiçeklerle
Bir kalp istiyorum sizden
Çocukların oklayıp deftere karaladığı
Avutulmamış çocukların ellerinde
İpi kaçmış balonlar gibi
Çoktan kırılmış benim de kalbim
Yine de boynumun borcu yaşamak
Mavi gökyüzünün altında
Herşeye rağmen güneşe bakıp
Dualar ettim karıncalanan ellerimle
Afrika menekşeleri biriktirdim hüznümün heybesine
Mayıs kirazları, biraz leylak, hanımeli
Uykusu bölünmüş yıldızlar döküldü üstüme
Merhamet denizinde boğuldum
Bir ırmağın kenarında yakamozları seyrettim
Sorarım bir kalp niye kanar
Niye akşamüstleri çığlık çığlığa uçuşur kuşlar
Kış günleri neden ince ince yağar kar
Yeni gömülmüş ölüler üşümez mi mezarlıklarda
Öksüzler yurdunda kim örter çocukların üstünü
Gemiler dolusu insan bir okyanusun ortasında
Çırpına çırpına nasıl boğulur
Kalpsiz kelimeler birikmiş dilimize
Sözlerimiz şifa vermiyor artık
Sessizlik marşlarıyla yürüyoruz şehirlerde
Kirli gömleklerimizi ağartmıyor hiçbir sabun
Yıkandıkça daha çok kirleniyoruz
Bütün gülümseyişlerimiz solgun fotograflarda
Çoktan yitirdik o masumluğunu çocukluğun
Şimdi tarihin en keskin virajındayız
Ölmekle var olmak arasında bir çizgide
Yeniden başlayabiliriz herşeye
Yeniden yorumlayabiriz suları
Yeniden kırabiliriz esaretin zincirlerini
Sesimizin rengini çalıp gitmeden günler
Gelin kıralım tüm kafeslerini şehrin
Gelin bir rüyayı yeniden yorumlayalım
Durgun sular gibi bakalım gökyüzüne
Gelin yeniden besteleyelim diriliş bestesini